Çokkültürlülük son yıllarda ağızlara sakız olan bir kavram haline geldi. Kavramın politik kullanımı bir yana, müzikal anlamda dünya müziği denilen kategorinin yükselişe geçişiyle 'pazarlama' amaçlı kullanımı da arttı. Velakin farklı kültürlerden beslendiğini iddia eden bu türün popüler versiyonlarına talebin artması, beraberinde yüzlerce fabrikasyon albüm ortaya çıkmasına neden oldu.
Aileleri Yahudi göçmeni olan yedi Londralı gencin kurduğu Oi Va Voi'nin müziğindeki samimiyet, topluluğun bu türden müzikler arasından kolayca sıyrılmasına neden oluyor. Bu hafta İstanbul'da iki konser veren grubun son albümü Travelling The Face of the Globe da geçen günlerde Numoon'dan yayınlandı. Topluluğun müziğinde gerçek anlamda çokkültürlülük baskın diyebiliriz.
Türkiye'de Laughter Through The Tears albümüyle, tüm dünyada ise Refugee şarkısıyla adını duyuran grup Travelling The Face of The Globe albümünde de iyi iş çıkarmış.
Çingene ve Balkan ritimleri
Albüm bize hiç de yabancı olmayan bir melodik yapıya sahip olan Waiting isimli parçayla açılıyor. Bir önceki albüme göre daha sakin ve oturmuş parçalardan oluşsa da klezmer, Balkan ezgileri, pop ve soul damarları sapasağlam yerinde duruyor. I Know What You Are ve Dusty Road parçaları klezmerin Balkan ve Çingene ritimleriyle sarmaş dolaş olmayı en çok başaran parçalar olmuş. Klarnet, trompet ve kemanın birbirleriyle gösterdikleri uyum ve vokallerin yerli yerinde tavırları albümün genel havasını belirlemiş. Albümde S'Brient isimli bir tür ağıt olarak da niteleyebileceğimiz Yidişçe bir parça da yer alıyor. Every Time ise Oi Va Voi'nin popa en yakın parçalarından biri olmuş.
Oi Va Voi dinlemeden önce elinize bir harita alabilirsiniz. Haritada Ortadoğu, Akdeniz'in bir bölümü, Balkanlar, Doğu Avrupa arasında birbirlerine doğru gidip gelen oklar çizin. Sonra bu okları Oi Va Voi üyelerinin yaşadıkları yer olan çokkültürlü Londra kentinin modern duyumsayışıyla bireştirin; ne oluyor? Ortaya şeker tadında bir duygu ve melodi çıkıyor. Oi Va Voi çizdiğiniz bu rotaların arasında, sihirli bir halnın üzerinde sizi yolculuğa çıkarıyor.
