Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÖZLEM DOĞANER

Bekleyenler...

Son zamanlarda konuştuğum birçok iş insanından aynı sözleri duyuyorum. Piyasada yine "bekleyenler" topluluğu oluşmuş. Bu kez bekledikleri Mart'taki yerel seçimler. Kendileri çalışmadıkları gibi bir de çarkların önünü tıkıyorlar. Siparişleri durduruyorlar, vadeleri uzatıyorlar. Elleri çalışmıyor ama sürekli çalışan çeneleri var. "Mart'tan sonra büyük kriz geliyor" diyerek havayı puslandırmaya çalışıyorlar. Bunu anlamak mümkün değil.
Bir başka bakış açısıyla anlatayım. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın altını çizdiği önemli bir konudan başlayalım. Faizler düşüyor.
Gösterge tahvilin faizi yüzde 28'lerden 18'lere geriledi. 5 yıllık %17, 10 yıllık %16 seviyelerinde. Kurdaki istikrar, MB'nin hamleleri, siyasi ve diplomatik duruşun etkisi açık. Ancak Hazine'nin borçlanma stratejisindeki başarıyı üst sıraya koymak gerekir. Hazine MB'de tuttuğu hesaplarda güçlü bir birikim sağladı, farklı kaynaklarla cephanesini güçlendirdi. Borçlanmayı azalttı. Hazine daha az borçlandıkça faizler geri çekildi. Bu sürecin devam edeceği beklentisiyle piyasalarda faizin inişi sürdü. Bu noktada MB'nin proaktif duruşu da önemli. Enflasyondaki düşüş sürse de fiyatlamalardaki sıkıntıyı gözardı etmiyor ve kurda istikrarı sağlamada kararlı duruyor.
MB kararlı durdukça mevduat, kredi, bono faizlerinde inişler sürüyor. Hazine'nin işi kolaylaşıyor. Markette, pazarda fiyatlama davranışlarındaki sorunlar sona erer, küresel fotoğrafta anormallikler olmazsa bu yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun yüzde 10'lara doğru gerilemesini bekleyenlerin sayısı artıyor. ABD'den gelen değerlendirmeler FED'in bu yıl faiz artışına gitmeme ihtimali kapısının bile açık olduğunu gösteriyor.
"Yılın ikinci yarısında tek faiz artışı yapabilir" diyenler çoğunlukta. Cari açığın en önemli kalemi petrol fiyatlarında da gerçekleşen ortalama 55-60 dolar seviyeleri Türkiye'nin işine yarıyor. MB'nin seçimden sonra güçlü bir faiz indirimi yapacağı beklentisi de artıyor. Yani yılın ikinci yarısından itibaren dengeli kurla, enflasyon ve faizlerde hedeflerin ötesinde düşüş görürseniz şaşırmayın. Elbette atılacak çok adım var ama zaten sabırla çalışmadan dünyanın en büyükleri arasına nasıl girilir ki? Şu bir gerçek, geçen yılki finansal atağa rağmen hızlı toparlanıyoruz. Ekonominin tek çatı altında toplanması ve bürokrasinin giderek azalmasının etkileri bunlar.
Yani kriz beklentisine inanıp yayanlarla ayrı beklentiler içindeyiz. Sizin beklentiniz ne olursa olsun kötümser koroya katılmayın. Kalkın yerinizden ve çalışın. Bu hafta tatile çıkan 18 milyon öğrenciye pırıl pırıl bir gelecek borçluyuz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA