Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DÜNYA HALİ GALİP ERCAN ÖZTÜRK

Derbi zaten oynanamazdı

İstanbul, Türkiye UEFA'nın kulüpler düzeyinde en önemli iki organizasyonunu dört yıl içinde alabilen ender yerlerden biri. Peki bunun karşılığını yeteri kadar yerine getirebiliyor muyuz? Maalesef hayır!
Murat Başesgioğlu'ndan görevi devralan yeni Spor Bakanımız Faruk Özak, son maçları futbol adına çok çirkin görüntülere sahne olan iki ezeli rakip Fenerbahçe ile Galatasaray arasında 19 Mayıs'ta bir dostluk maçı oynanmasını istemişti. Bakanlığın bu önerisine federasyonun uyarısı olmadı. Sadece bir gün sonraki UEFA Kupası finali nedeniyle maçla aynı saatlerde UEFA'nın bir yemek vereceği belirtilince maçın başlama saati 20:00'den 20:45'e alındı.
Dostluk maçı 18 Mayıs'ta resmen iptal edildi. Kimileri "Fenerbahçe ile Galatasaray zaten birbirini sevmez. Bu maçı da oynamamak istiyorlardı. Federasyona baskı yapıp ertelettiler" dedi. Nasıl olsa günah keçileri Aziz Yıldırım ve Adnan Polat olacaktı.
İnanmadı mı kimse! At topu UEFA'ya.. "Adamlar istemiyor" de.. "Bütün protokol yemekte olacak. Maçı izlemeye gelemeyecekler" de..
Peki işin aslı ne? Biraz araştırdık. En doğru adrese, UEFA'nın yetkililerine sorduk. Maçın oynanmama nedeninin UEFA olduğu doğru. Ama bunu yazıya dökmüşler. Finali İstanbul'a vermeden önce yapılan görüşmelerde, imzalanan anlaşmalarda yazıyor: "Final oynanacak şehirde final öncesi herhangi bir önemli futbol organizasyonu yapılamaz."
Hatta UEFA işi daha da ileri götürmüş. Güvenlik güçlerinin bölünmesini, dolayısıyla güvenlik zafiyeti oluşmasını engellemek için hiçbir organizasyon istenmiyor. Ama anlaşılan Türk futbolunun büyüyen marka değeri birilerinin gözlerini kapatıyor. Neyi imzaladığımızı, neleri kabul ettiğimizi bile göremiyoruz.
Kupa devir teslim töreninde yerinde gördük; yaşadık. Bizdeki yetkililer, kendilerini Michel Platini sanıyorlar, tüm yetki kendilerindeymiş gibi davranma güdüsü ile eski dostlarına hava atıyorlardı.
Ama en vahimi; ya neye imza attıklarını, hangi şartları kabul ettiklerini bilmiyorlar; ya da Sayın Bakan "19 Mayıs'ta dostluk derbisi" önerisini ortaya attığında "İstanbul'da oynatamayız" uyarısında bulunmayı unutuyorlar. Dolayısıyla Sayın Bakan'ı nasıl zor bir duruma düşürdüklerini göremiyorlar.
UEFA ile yapılan anlaşmalarda güvenlik en önemli unsurdur. UEFA bir ülkeye bir organizasyon vermişse aynı bölgede bir gün önce güvenliği aksatacak bir organizasyon yapamazsınız. Hem "UEFA bize büyük bir organizasyon versin" diyeceksiniz. Hem de bir gün önce dostluk maçı oynanmasına ses çıkartmayacaksınız. Sonra da tepenize vurulunca, "Aman UEFA Ağabey; ben ettim sen etme" diyeceksiniz.
Başarı gelince, federasyon adına "Biz yaptık" olacak. Bir aksilik çıkarsa, "Zaten bu Şenes Erzik ancak kendisine çalışır" bahanesi hazır.
Suçlu ne UEFA ne de Sayın Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Bakanı Faruk Özak'tır. Bu işin sorumluları UEFA ile yaptığı anlaşmaları çiğnemeye kalkanlardır. İmza attığı sözleşmedeki, "Finalden bir gün önce futbol organizasyonu yapılmaz" maddesini unutanlardır.
Ama onlara göre UEFA da, baskı yapıp krizi çözmeyen Şenes Erzik de ayıp ediyor. Hazır almışsın UEFA Kupası finalini, kim takar prosedürleri! Oynat finalde Fenerbahçe ile Galasaray'ı. Bak nasıl artıyor marka değerin. Hem ne 19 Mayıs krizi kalır, ne 20 Mayıs.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA