Bence bu pazar şahane bir pazar çünkü cuma akşamı ani bir kararla İzmir'e gelmiş bulunuyorum. İzmir'e ayak bastığım anda çocuklar gibi şen oluyorum. Limonata gibi bir hava, güler yüzlü insanlar, bol eğlence, nefis yemekler ve İzmir! Daha ne olsun ki...
Şimdi de Alsancak'ta hadisenin cereyan ettiği Gül Sokak'tayım. Bu sabah uyanır uyanmaz kendimi buraya attım. Sokağın favori kafelerinden 'Sir Winston Tea House'a konuşlandım. Bir yandan beyaz peynirli gevreğimi yerken bir yandan da Gül Sokak sakinlerini gözlemledim.
Ne yalan söyleyeyim bizim oraları hiç özlemedim. İzmirliler ne kadar şanslıymış bir kere daha fark ettim. "Keşke hafta sonu hiç bitmese" derken, İstanbul'daki bol koşuşturmalı kekremsi hayatımı düşünürken Nişantaşı ve Gül Sokak arasındaki 10 farkı yazıverdim.
Ah İzmir ah! Güzel İzmir! Aşk dolu İzmir...
1. Hafta sonu bile olsa sabahları Nişantaşı ahalisinin yüzünden düşen bin parçadır. Alsancak-Gül Sokak sakinlerinin yüzü güler, gülmese bile tebessümleri eksik olmaz.
2. Hafta içi-hafta sonu fark etmez Nişantaşı insanının her daim acelesi vardır. Acelesi olmasa bile aceleye o kadar alışkındır ki bünyesinden atamaz. Gül Sokakçıların ilk dikkat çeken özelliği yavaş hareket etmeleri, kendilerine vakit ayırmayı sevmeleri, uzuuun uzuuun oturdukları masadan kalkmamalarıdır.
3. Nişantaşlıgiller 7/ 24 bedenlerini düşünür, 100 gram alacak olsalar sinir sistemleri çöker, bir cumartesi sabahında bile oturdukları kafede iştahla kahvaltı ettiklerini görmek pek mümkün değildir. İştahları bilinmeyen bir tarihe kadar frenlenmiştir. Oysaki İzmir'in Gül sokağında hal böyle midir? Değildir. Gevrekler, boyozlar, dilli kaşarlı sandviçler, yumurta üstüne tatlı kurabiyeler masadan eksik olmaz.
4. Nişantaşı insanı için imaj her şeydir, Gül Sokak insanı içinse paşa keyifleri her şey, imaj hiçbir şey.
5. Gül Sokak'ta kadın hâkimiyeti şıp diye fark edilir. 7'den 70'e bütün dişiler gündemin birinci maddesidir. İzmir'i olduğu gibi Gül Sokak'ı da kadınlar yönetir. Kahkahaları ve topuk tıkırtıları sokağın fon müziğidir. Nişantaşı ise Gül Sokak'ın yanında karmakarışık kalır.
6. Nişantaşı trafiği cumartesipazar, sabah öğlen-akşam dinlemez Gül Sokak'ta sabahları korna sesi bile zar zor duyulur.
7. Nişantaşı'nda dışarıda kahvaltı etmenin Türkçe açılımı şudur; toz-toprak-sıkışık dip dibe masalarda oturmaya çalışmak, garson kapmaca oynamak. Oysa Gül Sokak'ın geniş kaldırımlarına masalar atmış kafelerde saatlerce huzur içinde, tepişmeden kahvaltı edebilirsiniz.
8. Gül Sokak sabahlarını aileler, çocuklar, kız kıza gruplar, kumrular misali dolaşan çiftler şenlendirir. Bu da insanın içini açar, neşelendirir. Nişantaşı ise bekârların başkentidir. Genellikle hafta sonu sabahları kahve eşliğinde bir gece öncenin alkolünü bünyeden atmaya çalışırlar.
9. Nişantaşı erkekleri genellikle sabahları suratsızdır, Gül Sokak erkekleri ise en bakımlı hallerinde gülücükler dağıtır.
10. Bu da iki yerin paparazzi farkı olsun. Nişantaşı'nda paparazziler bir köşeye yatıp ya da aniden önünüze atlayıp fotoğraflarınızı çeker, Gül Sokak'ın paparazzileri ise masanıza kadar gelip izin ister. "Yok çekme" derseniz de teşekkür edip olay yerini terk eder.