Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Farklı pencereler

'Kuzey Güney'in Güney'i Buğra Gülsoy eski eşi Burcu Kara ile ilgili ilk kez konuşmuş ve şu cümleyi kurmuş; "Hayata baktığımız pencerelerimiz farklıydı". Tabii Buğra da haklı, son sözler hep böyle olur.
Daha altı ay önce üremeyi planlarsın, aşkından geberirsin, "Aşkım"lar havada uçuşur, o zaman pencere halleri söz konusu bile değildir. Kimse pencereye çıkıp da "Nereye bakıyor bu, acaba aynı yere mi bakıyoruz" demez.
Sonra ayrılık gündeme gelince bir anda pencereler, bakışlar, farklılıklar ortaya çıkar.
Eee ne diyeceksin el aleme. Herkes bir açıklama bekler. Salla pencereyi kurtul.
Peki; "Hayata baktığımız pencerelerimiz farklıydı?" aslında ne demektir?
Buğra ve Burcu'yu konu dışı bırakarak, bence aşağıdakilerden biri ya da birkaçı demektir;
"Öküz çıktı öküüüz!" demektir.
"Beni aldattı ama efendiliğimi koruyorum, üstüme gelmeyin" demektir.
"Başkasına âşık oldum meğer ona âşık değilmişim" demektir.
"Ailesi burnumdan getirdi" demektir.
"Onu görmeye tahammül edemiyorum, nefes alışı bile sinirimi oynatıyor" demektir.
"Bir hata ettim huzur verin de kurtulayım" demektir.
"Çocuk istiyor, ben hazır değilim, ne çocuğu ya, daha akacaktık" demektir.
"Eski sevgilimi özledim" demektir.
"Ten uyumumuz sıfır, sevişmiyoruz, kurudum bittim, tutmayın beni sevişeceğim" demektir.
"Kıskançlıklarından bıktım, usandım" demektir.
"Alkole alkol demiyor, kendisini henüz ayık görebilmişliğim yok. Korkarım uzayda aşk yok" demektir.
Hayat bu, beş yüz tane pencere yok. Senin de benim de onun da bir hayatı var. Bazen birleşiriz bazen birleşemeyiz. Karmaşık görünmesine rağmen aslında bu kadar basit yani. Pencereymiş... Pencere dibin kara seninki benden kara. Yok o tencereydi.
Neyse.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA