Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Sora sora Bağdat bulunurmuş

Sanırım kendimize sık sık sormamız gereken bazı sorular var.
Mesela;
Yeterince çaba gösterdim mi? Ya da elimden geleni yaptım mı (İşinizde, çalmak istediğiniz müzik aletinde, ilişkilerinizde, kendinize verdiğiniz herhangi bir sözde)?
Bunu yapmayı gerçekten istiyor muyum (oraya gitmek, o kişiyle evlenmek, taşınmak, işi bırakmak, o işte kalmak, bir yerlere gitmek ya da gitmemek vs. vs.)?
Mesela;
Böyle mutlu muyum (Böyle işte, her şeyde, her yerde, herkesle)?
Neden bunaona deli gibi ihtiyaç duyuyorum (içkiye, tatlıya, sigaraya, sekse, aşka, bir başkasına)?
Vaktimi harcadığıma değiyor mu (diziler, telefon konuşmaları, sosyal medya, komşu ziyaretleri vs. vs.)?
Ya da;
Niçin onay bekliyorum (aileden, anneden, babadan, patrondan, mahalleden... bekle bekle nereye kadar, kimi bekliyorsun)?
Ben kimim, gerçekten istediğim ne (sürekli pazartesi oluyor, aybaşı geliyor, günler geçiyor, esas soru asla sorulmuyor)?
Neden erteliyorum (Her şeyi, isteklerini, arzularını)?
Ben soruyorum, çoğu zaman da cevaplamaktan nefret ediyorum. Kendimi kandırıp kaçamak cevaplarla atlatmaya çalışıyorum.
Nereye kadar? İşte onu bilemiyorum.
Galiba yuvarlanıp giderken arada durup kendimizin de halini hatırını sormalıyız. Nasılız? Nereye gidiyoruz? Arada durup kendi onayımızı almalıyız. Sadece kendi onayımızı.
Bizi bizden başka mutlu edebilecek bir şey ya da biri yok değil mi?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA