Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Büyülü sihirli 'Masal Terapi'

Bir kitabın 'çok satanlar listesi'ne girmesi için ihtiyacı olan en önemli reklam aracı kadınların çenesidir. Yani genel olarak böyle. Hele söz konusu kişisel gelişim işleriyse.
Biz kadınlar bir şeyi beğendik mi diğer kadınlar da mahrum kalmasın diye anında düğmeye basar zinciri çalıştırırız. Diyelim bu bir ruj rengi de olabilir, bir diyet reçetesi de, kinoachia gibi mutfak trendlerinden haberler de, bir enerji uzmanı da (enerjiyi düzeltemedik gitti, hep tıkanık anasını satayım).
Özellikle Kadıköy yakası kadınları bu işte uzmandır. Ürünü tek bir kadının beğenmesi yüzlerce satması için yeterlidir. Aklıma geldi de bu kadın dalgalarıyla çocukluğumuz, gençliğimiz geçti. O eve ekmek makineleri mi gelmedi, yoğurtlar mı tencerelenmedi, soya kıymasından acayip yemekler mi pişirilmedi... Neyse... demem oydu ki; kadın dünyasına haberi düşür, onlar gereğini düşünür. Geçen gün bir kız arkadaşımla buluştum. Baktım bi değişimler, bi haller, bi pozitif konuşmalar, bi dedikodudan imtina etmeler. Çok hoşuma gitti doğrusu.
Sonra dedi; "Masal Terapi'yi aldın mı?"
Dedim "O ne, detoks, enerji çubukları, dört yola nohut gömmeler, yogalar, nefes seansları falan derken bir de bana masallı olaylar çıkarma."
Judith Malka Liberman imzalı yeşil kapağının üstüne adı beyazla yazılmış, 4. baskısını yapmış, özellikle kızların elden ele dolaştırdığı bir kitapmış meğer 'Masal Terapi'.
İçinde 54 kısa masal var. İster 1-54 arası, içinden bir rakam geçirip o sayının masalını okuyorsun, ister derin nefes alıp rastgele bir sayfayı açıyor karşına gelen masalı tutuyorsun.
Bunlar kısa masallar. Hepsinin sonunda mesajı, seyir defteri ve alıntısı var. Ayrıca günde bir masal hakkın var ve mutlaka masalının sana önerdiği şeyi yerine getirme sorumluluğun var.
Biz geçen gün üç kız toplanıp yaptık. Üçümüze de ayrı ayrı en ihtiyaç duyduğumuz yerden masallar geldi. Düşündürdü, saksıyı çalıştırdı, iyi hissettirdi. Kim bilir belki de bu kitap büyülü, sihirli...
Bir göz atmak istersiniz diye yazayım dedim. Eee kadınız, tavsiyelemeden duramayız değil mi?

***

Bu arada bana çıkan masalın sorusu da şöyleydi; kalbinden geçen istek ne?
Cevabı kolay gibi görünüyor ama laf aramızda kalsın hiç kolay değil. Bunun 'olur mu olmaz mı' korkusu var, başarısızlık endişesi var, hayal kırıklıkları var, iyi şeylerden tırsması var, aile terbiyesinden sebep istemekten çekinmesi var... sadece kendi kalbinin sesini duyabilmek gerçekten kolay değil.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA