Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Aileye kavuştuktan sonra

Evlat edindikten sonra çocuk ve aile arasındaki ilişkiyi olumsuz etkileyen etmenler olabilir. Birkaç önemli noktaya dikkat edilirse aile ve çocuk açısından sorunsuz bir yaşam oluşturulabilir

Koruyucu aile olduktan ve evlat edinme sürecinden sonra aile ve çocuk açısından sorunsuz bir yaşam yaratılabilir. Birkaç önemli noktaya dikkat edilerek sağlıklı bir ilişki kurmak mümkün. Peki ama nasıl?
Evlat edinilen çocukla bu sorumluluğu alan aile arasındaki ilişkiyi olumsuz etkileyen bazı etmenler vardır. Bunlar:
1- Aileye ilişkin
2- Çocuğa ilişkin
3- Çevreye ilişkin
4- Paylaşım zamanı, şekli ve sürece ilişkin etmenlerdir.
Aileye ilişkin etmenler: Evlat edinen aile bir yandan çocuk sahibi olmanın mutluluğunu ve heycanını yaşarken, bir yandan da kendileri çocuk sahibi olamadıkları için acı duyar. 'Bir başkasının çocuğu' düşüncesi, ailenin çocukla bağlanmasında sorunlara yol açabilir. Aile bu sorunları kendi içinde hallettiği zaman gerçek ebeveynler olurlar.
Çocuğa ilişkin etmenler: Evlat edindikleri çocuğa ilişkin sorunlar çıktığı zaman, koruyucu ailelerin üzüntüleri ve tepkileri biyolojik ailelerden daha yoğun olabiliyor. Çok beklemiş olmak, bir başka şansları olmadığını düşünmek ve yanlış seçim yaptıkları duygusu çocukla ilgili sorunlar yaratmaktadır.
Çevreye ilişkin etmenler: Çevrenin aileyi ve çocuğu algılayışı çok önemlidir. Genellikle insanlar evlat alanların çocuğa iyilik yaptıklarını düşünür, bunu dile getirir ve bir yandan çocuğun şanslı olduğunu düşürken, bir yandan da çocuğa acırlar. Oysa bu karşılıklı bir alışveriştir. Çocuk kadar, aile için de doyum sağlayan, aileye yardımcı olan bir süreçtir. Çocuğa anlattıktan sonra, nasılsa biliyor diye herkese bu öykünün anlatılması gereksizdir. Çocuk bunun gizli kalmasını isteyebilir. Ayrıca çevrenin davranışlarının ilişkiyi etkilemesi azaltılabilir.
Paylaşım zamanı, şekli ve sürece ilişkin etmenler: Evlat edinmede, ailenin açıklamayı geciktirmesi ve uygun şekilde yapamaması çocukta bir yandan kendi anne babası tarafından terk edilme kaygılarına, yeniden terk edilebileceği kaygılarını ekler. Çocuğa aktarım yaparken, ailesi tarafından istenmediği, terk edildiği gibi konulara vurgu yapılmamalıdır. Bu çocuğun terk edilme kaygılarını arttırır. Aileyi benimsemesi, güven duyması bu kaygıları giderir ve artık bir aile olunur.
Aile, kaygıları sonucunda çocuğun evlatlık olduğunu saklayabilir. Genellikle yeni doğmuş bebek alan aileler, bunun bir sır olarak kalmasını, çevrenin özellikle de çocuğun gerçeği öğrenmemesini isterler. Bunu sağlamak için yoğun çabaya giren aileler vardır. Yerlerini değiştiren, doğum öyküleri uyduran, hatta albümler, videolar hazırlayarak ilerde çocuğu inandıracaklarını düşünen aileler çok fazladır. Bu gerçeği saklama çabası, her olasılıkta ailenin geçirdiği aşırı kaygının davranışlarına yansıması ilişkiyi bozar. Oysa bilinen birşey var ki, bu olay sır olarak kalamamaktadır. Komşu, tanıdık, arkadaş, okul veya gerçek ailesinden bu durumu öğrenen çocuklar ciddi sorunlar yaşar. Çünkü önemli olan sevdiği, daha da önemlisi güvendiği insanlar tarafından kandırılmış olmaktır. Bu, onların güvenlerini sarsar, gelecek kaygılarını arttırır. Bu nedenle, evlat edinilen çocuğa uygun zaman ve uygun koşullarda erken dönemde evlat edinildiği söylenmelidir. Eğer çocuk bunu ailesinden değil de, başkalarından duyarsa, özellikle de ergenlik döneminde aşılması zor sorunlar ortaya çıkabilir. Bunun temelinde anne baba tarafından aldatılmış olmanın getirdiği güven sarsılması ve umutsuzluk duygusu yatar. Bir yandan gerçek ailesi tarfından istenmemiş, sevilmemiş olmayı, bir yandan da aile bilip, güvendiği insanlar tarfından kandırılmış olmayı yaşar. Çoğu çocuk gerçek ailesini bilmeyi tanımayı reddeder. Bunu isteyen çocuklar da olabilir. O zaman koşulları iyi değerlendirmek gerekir. Aileyi tanımak çocuğu rahatlatabileceği gibi, kargaşa da yaratabilir. Yine de bu arama isteği, evlat edinen aileyi bırakma isteği değildir. Sadece kökenlerini bilme arzusudur. Çünkü çocuk için gerçek aile, kendisini seven, bakan ve koruyan ailedir. Amaçlarının onları terk etmek olmadığı anlaşıldıktan sonra destek olunması gelecek sorunların daha kolay atlatılmasını sağlar. Gerçeği doğru şekilde ve zamanda öğrenen, çeşitli kaygılardan uzak ve iyi ilişki kurduğu bir aileye sahip olan çocuk, aile bildiği, onu seven insanlardan kopmaz. Gerektiği zaman çocuğun ya da ailenin kaygıları ve hayal kırıklıkları için destek alınması sorunların çözümünü kolaylaştırır.
Koruyucu aile sisteminde sorunlar farklıdır. Öncelikle çok küçük yaşlarda alınan çocuklara, tıpkı evlat edinmede olduğu gibi gerçek anlatılmalıdır. Çocuk aile üyelerine anne ve baba dese bile, farklı bir soyadı taşıdığını, bazı durumlarda yuvaya geri dönebileceğini bilmelidir. Ancak bu durum çocuklara davranış düzenlemede tehdit olarak kullanıldığında sorunlar çıkmaktadır. Benzer şekilde, ilişkiye ya da kurallara ait sorunlar çıktığında çocuklar da aileyi "Giderim" diyerek tehdit edebilir. Çocuklara onların bakımının istekli olarak üstlenildiği, onlarla olumlu ilişkiler kurmak ve bir aile ortamını birlikte paylaşmak istendiği açıkça belirtilmelidir. Karşılıklı bazı kuralları olması gerektiği, bunun her iki taraf için de önemli olduğunun anlatılması da sorunları engelleyebilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA