Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

Açık tabak

Über den Tellerand' ne olabilir? Almanya'da sizi telli çalgılarla alıp sigara, nargile vs tellendirmenize izin veren 'Uber' uygulaması mı? Hayır efendim. Dilimize 'açık tabak' diye çevrilebilecek 'Über den Tellerand', Almancada yaygın kullanılan bir deyim. Açık fikirli anlamına geliyor. Berlin'de adını bu deyimden alan, kâr amacı taşımayan bir mutfak projesi var: Mülteciler ile Berlinliler beraber yemek pişiriyor, yiyor ve tanışıp kaynaşma imkânı buluyor. Yer değiştiren insanların ilgi ve sevecenlikle karşılandığı, aidiyet geliştirebildiği, bilgi ve becerilerini paylaşarak ev sahibi topluluklara da zenginlik kattığı, kapsayıcı bir uluslararası topluluğa dönüştüğü iddiası yer alıyor sitesinde.

BEŞ YIL ÖNCE KURULDU
Berlin'in Schoneberg mahallesindeki bu mutfağın mazisi beş yıllık. 2013'te Rafael Strasser tarafından kurulmuş. Televizyonda mülteci krizini izlerken kendini çok çaresiz hissettiğini, koşulları az da olsa değiştirebilecek bir şeylerin peşine düştüğünü söylüyor Strasser. Mültecilere yardım etmek isteyen ama bunu nasıl yapacağını bilemeyen pek çok kişi olduğunu düşünüyor: "Sol cenahtan insanlar meseleyi görüyor ve bir şeyler yapmaya hazır; sağdaki insanlara ulaşmaksa zaten mümkün değil. Almanya'da bu iki grubun arasında kalan ve meseleyle ilgilenmeye açık olan çok geniş bir kesim var. Onlar her iki uca da yönelebilirler. İşte ben asıl bu insanlara ulaşmak istiyorum." Açık mutfağı ve paylaşılan masaları olan bu küçük restoranda, 12-15 kişilik yemek kursları da veriliyor. İnsanlar 70 euro karşılığında birlikte mutfağa girip tencere kaynatıyor. Mültecileri sadece medyada kalabalık bir insan yığınından ibaret gören Berlin orta sınıfına ulaşabilmek için böyle bir ücret belirlediklerini söylüyor Strasser.

ÖNYARGILAR TÖRPÜLENİYOR
Paylaşım ve beraberlik fikrine kuvvetli bir vurgu var. İki tarafın da kalıplarını, önyargılarını törpülediği, muhabbetin birinin konuşup diğerinin dinlemesi yerine eşit şartlarda ilerlediği bir platform hayal ediliyor. Hiç tanımadığınız biriyle ilişki kurmak adım adım giden, vakit alan bir iş, kolay değil. Ortamın da elverişli olması lazım... Bu yüzden de birbirleriyle ilk kez temasa geçecekleri yer, bir yemek pişirme sınıfı olarak tasarlanmış. Ki hem yapar hem de yerken alışverişte bulunabilsinler... Sonrasında spor, konser gibi sosyal etkinliklere teşvik ediyor proje. Böylelikle de bir akşamlık beraber yemek pişirme tecrübesi, düzenli görüşmelere ve kalıcı arkadaşlıklara kapı aralıyor. Sadece buluşma noktası değil yani Rafael'in mutfağı; yerleşik yargılardan azade ilişkilerin gelişmesine uygun atmosfer de sağlıyor. Tek bir mutfakla başlayan proje, bugün 30'dan fazla şehre yayılmış bir ağ. İnsanların konumlarını, farklarını düşünmeden birbirlerine yaklaştıkları, çok kültürlü, açık görüşlü bir toplumun oluşumuna katkı sağlıyor. İKSV'nin 'Birlikte Yaşamak: Kültürel Çoğulculuğu Sanat Yoluyla Geliştirmek' başlıklı raporunda Avrupa ülkelerinden bu yönde takdire şayan örnekler sıralanmış. Hepsinden de insana aynı duygu geçiyor: O kadar da zor değil... Pekâlâ mümkün...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA