Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

İddianamedeki HIV virüsü

"Her virüsün hedef aldığı kendine özgü bir merkezin olduğu insan vücudunda AIDS hastalığına yol açan HIV virüsünün hedef organı özel savunma hücrelerimizdir. Virüslü vücut hücrelerini tespit etme donanımına sahip tek yapı olan bu hücrelerin HIV tarafından ele geçirilmesi durumunda geri alan tüm savunma mekanizmalarımızın böyle bir yeteneğe sahip olmaması nedeniyle bağışıklık sistemimiz çökmektedir.
İşte FETÖ/PDY, AIDS hastalığına yol açan HIV virüsü gibi hareket ederek kendisini tespit edebilecek kapasiteye sahip olan 'NK, T ve B' hücrelerine eşdeğer tespit mekanizmalarının başında gelen Emniyet Genel Müdürlüğü'nü kendisi açısından hayati derecede önemli görmektedir."
Bu cümleler, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 2018/10557 sayılı iddianameden... Devam edelim:
"Abraham Maslow'un çığır açan çalışmasıyla ortaya koyduğu ihtiyaçlar piramidinde insanın beşeri ihtiyaçlarından sonra ikinci basamakta yer alan ihtiyaç güvenlik ihtiyacıdır. Bu ihtiyaç sadece toplum ve insan açısından düşünülmemelidir, her insanda olduğu gibi her örgütte de bu ihtiyaç bulunmaktadır. FETÖ/PDY, uzun soluklu ve zamana yayılmış olan devleti ele geçirme hedefinin gizliliğe dayalı olarak sonuna kadar tespit edilmeden götürülemeyeceğini bilerek 'tespit mekanizmalarına' öncelikli olarak sızma stratejisi izlemiş, bu kapsamda Fetullah Gülen'e bağlı mahrem hizmetler içerisinde yer alan Emniyet Genel Müdürlüğü'nün merkez ve taşra teşkilatlanmasına örgütün erken dönemlerinden itibaren sızma faaliyetleri yürütülmüştür.
İnsan vücudunda, vücut sistemine ait bir hücrenin virüs girmesi neticesinde 'düşman' tarafından ele geçirilmesi durumunda, bunu tespit edebilecek donanıma sahip olan ve bu fonksiyonu yerine getirmekle görevli tek yapı bilim dünyasında NK, T ve B hücreleri denilen özel savunma hücrelerimizdir. Bu hücreler, aralarında işbirliği yaparak vücuda ait olup olmamasına bakmaksızın enfekte olmuş bölgelerde virüs tarafından ele geçirilmiş 'Bize ait olan' vücut hücrelerini, hayatımızın varlığını devam ettirebilmesi amacıyla yok etmektedirler."

YARGIDAKİ FETÖ KÜLLİYATI
FETÖ'nün Emniyet Genel Müdürlüğü'nün merkez ve taşra teşkilatına sızmasının, bir yandan şehirlere yayılmış olan ve örgüte can veren hayati organların faaliyetlerinin kolayca yapılmasını sağladığı da yine iddianamede yer alıyor. Şu iki cümle Emniyet'teki örgütlenmenin yapısını anlatan bir cümle:
"Emniyet teşkilatının tüm birimlerine sızılması ve ele geçirilmeye çalışılması, güvenli bir şekilde faaliyetlerini yürütecek savunma gücünü sağlamanın yanında örgütün gizli emellerine ulaşmasını sağlayacak anahtar rolüne de sahiptir.
Trafik, narkotik, asayiş, güvenlik, pasaport, istihbarat ve kaçakçılık gibi pek çok alanda hizmet veren emniyet teşkilatının toplumun tüm kesimlerine temas etmesi, örgüt açısından toplumu oluşturan bireyler hakkında detaylı bilgi toplanmasına olanak sağlamakta, böylece elde edilen değerli bilgilerle örgüt, toplumu alt gruplarıyla birlikte dizayn etme olanaklarına kavuşmaktadır."
36 sanıklı bu iddianame Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'na yerleşmiş FETÖ'cüleri kapsayan bir iddianame. İddianamenin baş sanığı örgütün yetiştirdiği en önemli istihbaratçılardan olan Gürsel Aktepe. Suçlamalar şunlar: Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme.
AIDS hastalığı ve HIV virüsünden bahsedilen bu iddianame, Türkiye Cumhuriyeti yargısı tarafından hazırlanan yüzlerce FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü) iddianamesinden biri. Bu konuda son iki yılda esaslı bir külliyat oluştu dense yeridir. FETÖ ile ilgili rapor ve iddianamelerin 15 Temmuz 2016 öncesinde de devletin yargı arşivinde yeri var. Ama 15 Temmuz sonrası yazılan rapor ve iddianameler yukarıdaki cümlelerden anlayacağınız üzere nevi şahsına münhasır. Bugüne kadar kaç tane FETÖ rapor ve iddianamesi okuduğumu hatırlamıyorum, ama örgütün HIV virüsüne benzetildiği bir iddianameyi ilk kez görüyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA