Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜLENT TİMURLENK

Oyunların efendisi çılgın Türkler

Dört yıl önce Berlin'de Mercedes-Benz Arena'daki finali tribünde binlerce insanla birlikte izleyip izlenimlerimi bu köşede aktardığımda emekleyen bir çocuğun çoktan yürüyüp koşmaya başladığı günlerdi. League of Legends oyunu dünyayı kasıp kavuruyor, takımlar ardı adına kuruluyordu.
"Bilgisayar oyunları spor mudur" tartışmaları artık çok geride kaldı. "Yetenek ve oyun bilgisi gerektiren ve bir kural kitabıyla yapılan her şey spordur"dan e-spor federasyonunun kurulduğu, Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin dünyanın birçok köklü kulübünden önce kendi takımlarını kurduğu günlere geldik.
Kasım 2015'deki izlenimlerimden bir cümlemi emanet alayım: "ABD'de 30'lu yaşlarında olan ve çocuk yaştan beri oyun oynayarak büyüyen ve Riots Games'i kuran ABD'li ikisi kardeş üç ortağın, doğdukları ülkenin spor endüstrisinin beyinleriyle bir araya gelip ortaya çıkardıkları bu organizasyon izleyenlere 'Gelecek e-sporun' dedirtti." (sabah.com.tr/yazarlar/pazar/timurlenk/2015/11/08/elektroniksporun-messisi-the-faker)
Bugün dünyada 150 milyar dolarla oyun dünyası en büyük sektörlerden biri. 10. yılını geride bırakan League of Legends'ı aktif olarak her ay oynayan oyuncu sayısı 100 milyon! Cep telefonunuzda oyun oynuyorsanız siz de şimdi bu istatistiğe dahilsiniz.
Türkiye'de 31 milyon kişi oyun oynuyor ve bu rakamın yarısı PC ve konsol başında yarışıyor. Genç nüfusumuzun Riot Games'in ilgisini çekmemesi düşünülemezdi elbette. Oyun piyasaya çıktıktan üç yıl sonra 2012'de Türkiye ofisini açan şirket, Avrupa'nın en büyük e-spor merkezini de bu yılın başında Ataşehir'de hizmete sokmuştu. Türkiye'de 31 milyon kişinin yarattığı oyun ekonomisi 850 milyon dolar ve son 20 yılda genç beyinlerin yarattığı girişimcilik ruhu esporda da hayat buldu elbette. Birçok girişimci kurdukları takımlarla, 2014 yılında başlayan ligde şampiyonluk mücadelesi veriyor. 2 binden fazla lisanslı e-sporcunun olduğu Türkiye'de oyuncuların yaş ortalaması 20, üniversite öğrencileri yüze 47, lise öğrencileri ise yüzde 29 oranla oyun pazarının önemli aktörleri.
150 milyar doları aşmış oyun pazarında sadece oyun geliştiren şirketler, oyuncular değil izleyiciler de bu ekosistemin sac ayaklarından biri. Bugün e-spor turnuvaları, futbol, basketbol finallerini izleyici rakamlarını zorluyor, bazı ülkelerde ise çoktan geçmiş durumda. 2019 yılı Türkiye finalini 2 milyon kişinin izlediğini söylersem, sanırım oyunlara uzak olanlar bile e-sporun bir odada kendi başına oyun oynamak olmadığını anlarlar. Geride kalan haftada Legue of Legends'ın yanına beş yeni oyun daha ekleyen ve Londra'da dünyanın dört bir köşesinden gelen 500 esporcuya bu yeni deneyimi yaşatan Riot Games'in son yedi yıllık serüvenini konu alan belgesel, Akademi Ödülleri'ne aday Leslie Iwerks imzalı. Bu belgesele imzasını atan hanımefendinin, Disney efsanesi olan ve Mickey Mouse'ın yaratıcısı Ub Iwerks'in torunu olduğunu da söylemeden geçemem elbette.
Bu görkemli sektörün geleceğini tasarlayanlar arasında çok sayıda Türk insanın olması ise bütün rakamlardan ötesi... Hasan Çolakoğlu, Riot Games'in gelişen pazarlardan sorumlu direktörü ve Amerika kıtası dışında neredeyse her ülke onun vizyonuyla payını yükseltmeye çalışıyor. Kendisine oyun sektörünün Muhtar Kent'i diyebiliriz. Los Angeles'daki merkezde 15, Berlin'de 5 ve İstanbul ofisindeki 70 çalışanıyla Türkiye, League of Legends'ın 10 yıllık serüveninde önemli aktörler oldular. Efsaneler Ligi'nin benim için efsaneleri sektöre akıllarını koyan başarılı Türk gençleri...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA