Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Kefere Kemal ve bir hatıra

Mehmet Bekaroğlu, Psikiyatri Profesörü, Ama daha çok siyasetçi kimliğiyle bilinir.
Merhum Erbakan'ın Rize milletvekiliydi.
Şimdi ise
Has Parti Genel Başkan Yardımcısı. Eski bir tanıdık,
Dostum da sayabilirsiniz.
KTÜ'deki öğretim üyeliğinden beri tanıdığım iyi bir hekim.
Önceki gün sesi İstanbul'dan çıktı.

***

Bekaroğlu'nu izlerken yıllar öncesine gittim…
KTÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı,
Olduğu günler geldi aklıma…
Genç bir doçentti…
Ama siyaseti seviyordu.
Üniversite de Humeynici bilinirdi…
Lazlarla ilgili araştırmaları da vardı…
"Gelecek" isimli bir derginin de yazarıydı...
***

O yıllarda Ekim TV'nin Genel Müdürü'ydüm ben…
Ana haber bültenlerindeki yorumlarımla gündem belirlerdim.
Bir gün dergide, Bekaroğlu'nun 'Su üstünde yürümek' isimli yazısını okudum.
Şaşırdım!
Bekaroğlu orada,
"Bir zamanlar şanlı ecdat vardı; dört kıtada at koşturan, sonra Ayasofya, Yunan'ı telin mitingleri ve Büyük Doğu. Bir de kefere Kemal!" diyordu.
'Kefere'
Yani Müslüman bile sayılmayan káfir (!).
'Kafir' diye kime diyordu acaba?
***

Bekaroğlu,
"İslam ideolojiydi, biz de ideolojik Müslüman, radikal ve devrimci" diyordu.
Sonra, İran seferlerine başladığını anlatmıştı.
"Devlet dedik; Allah'ın indirdikleriyle hükmedilen bir mekán. Sürekli boş kalan yanımızı doldurmuştu İran.
Demek ki olabiliyordu, olmuştu.
İşte!
Nasıl da imdadımıza yetişmişti."

***

Yazının bir bölümünde de 12 Eylül döneminden söz etmişti.
"12 Eylül faşizmine rağmen soğuk Erzurum geceleri, kasetler, devrim sohbetleri...
Halbuki biz daha Üç Mesele'yi ikinci kez okumamıştık.
'Teknik ve Medeniyet' üzerinde düşünürken, 'Ali Şeriati' ile Yabancılaşma'yı bir daha bulduk.
İşte İslamcılığımızın gerçek ideoloğu.
Her şey aydınlanmıştı.
İslam ideolojiydi, biz de ideolojik Müslüman, radikal ve devrimciyiz"
diyordu Bekaroğlu.
***

O günlerde hayli tepki toplayan o yazıya televizyon konuşmalarımda dikkat çekmiştim.
Ve her defasında da ona 'Kefere Kemal'i sormuştum.
Sahi kime 'kefere' demişti?
Bakkal Kemal'e mi?
Yoksa Kasap Kemal'e mi?
Cevap vermemiş,
Beni dava etmişti.
Ne günlerdi o günler.
Trabzon Adliyesi'nin 2. katının dili olsa da konuşsa şimdi.
***

Yayınlarım üzerine profesörlüğü verilmedi Bekaroğlu'nun.
Üzülmüştüm…
Sonraları çocuğuyla ilgili anlattığı bir başka şeye de sıkılmıştı canım…
Bekaroğlu alanında parmakla gösterilecek bir hekimdi…
Yani bilimsellik başka, Siyasal yönü başkaydı.
Düşünceleri yüzünden cezalandırılmamalıydı.
***

Neyse ki yargı hakkını teslim etti.
Mahkeme, "bilimsel yeterliliği var" demişti…
Belki de hakim kararıyla profesör olan ilk bilim adamıydı.
***

FP'den Rize Milletvekili seçildi.
Ardından YÖK Komisyonu üyeliği yaptı.
RP'de yöneticilik yaptı.
Bir gün bir de baktık ki "Müslüman sol"u kuruyor.
SP'den İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı adayı oldu.
Şimdi de Numan Kurtulmuş başkanlığında kurulan Halkın Sesi Partisi'nin kurucusu ve genel başkan yardımcılığına getirildi.
***

Bekaroğlu, HAS Parti ile AK Parti yakınlaşmasından endişeli.
Önceki günkü basın toplantısını izlerken böyle anladım.
Sanki Başbakanla kişisel bir kavgası varmış gibi geldi bana.
Çünkü Kurtulmuş'un AK Parti'ye davetine,
O hariç hemen herkes sevinmişti.
Büyük işler sıkıntısız olmaz.
İnşallah bu projeden ülke için hayırlı sonuçlar çıkar.
Ve ben sayın Bekaroğlu'nun bu çıkışını demokrasinin gereği olarak yorumlamak istiyorum.

***

Has Parti Genel Başkan Yardımcısı Şeref Malkoç ile konuştum…
Ser verir sır vermez bilirim…
Ama Başbakan Erdoğan'ın davetinden mutlu oldukları belli.
Hayırlısı olur inşallah…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA