Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Duvarlar, sınırlar ve insanlar (1)

Berlin Duvarı'nın yıkılmasının 20'nci yıldönümü şenliklerini fırsat bilip "Duvarlar", "Sınırlar" ve gerek yıkılan, gerekse örülen duvarların iki tarafında kalan "İnsanlar" üstüne bir üçleme hazırladık.
Peş peşe yayınlamayı düşünüyoruz ama "Açılım" ya da "Demokratikleşme paketi" tartışmaları nedeniyle ara vermek zorunda kalsak bile bu hafta içinde üçünü de bitirmeye kararlıyız.
"Duvarlar" ile başlayalım.
9 Kasım 1989 gecesi Berlin Duvarı yıkıldığında, bir slogan ışık hızıyla tüm gezegenimize yayılmıştı: "Çin Seddi dışında dünyada hiçbir duvar kalmayacak."
Aradan 20 yıl geçti ama Berlin'deki dışında hiçbir duvar yıkılmadı. Tam tersine yeni duvarlar örüldü. Uzun ve yüksek birçok duvar.
Artık "Duvar" denince Avrupalılar'ın aklına hemen Lefkoşa'daki duvar geliyor. Bir de Belfast'ta Katolik ve Protestan mahallelerini ayıran 15 kilometrelik duvar. Dünya ise önce iki Kore'yi ayıran 241 kilometrelik duvarı düşünüyor. Ama öyle yeni duvarlar var ki, üçü de onların yanında lunapark kalır. (Haydi yumuşatalım; Kore'deki biraz daha ciddi. Çünkü duvarın iki tarafında 1 milyonu aşkın asker elleri tetikte bekliyor. Ama o duvar sayesinde bitki ve hayvan örtüsüyle dünyanın en değerli doğal alanlarından biri oluştu.)

Filistin'den Arjantin'e
Evet, öyle yeni duvarlar var ki, halkların kalbine bıçak gibi saplanıyor.
Örneğin Batı Şeria'daki Nilin köyünde Filistinli gençlerin üç gün önce, Berlin'deki şenliğe "Renk katmak" için değil, çığlıklarını duyurmak için yaptıkları eylemden haberiniz var mı? Koskoca bir duvarda bir beton bloku yerinden oynatmayı başardılar. Ve üzerine şöyle yazdılar: "Tüm duvarlar yıkılmalı..."
Bir blokunu oynattıkları duvar İsrail tarafından 2002 yazında örülmeye başladı. Bitince uzunluğu 703 kilometreye ulaşacak. Berlin Duvarı'nın 4 katı. Yüksekliği de 8 metreyi buluyor. Berlin'dekinin iki katı. Yer yer dikenli tellerle, gözetleme kuleleriyle de takviye edilen o duvar, Filistin topraklarının ciddi bir bölümüne el koydu, 270 bin Filistinli'yi de açık hava cezaevinde yaşamaya mahkûm etti. İşlerinden, okullarından, tarlalarından olanları da eklersek sayı 400 bini aşıyor.
Ya Fas'taki İspanyol toprağı Ceuta ve Melillia'daki çelik duvarı hiç duydunuz mu? Avrupalılar ördü. Afrika'dan kaçak göçü "Yerinde" durdurmak için. O duvarı by-pass edip Akdeniz'e veya AB sınırlarına ulaşabilenler ise askeri helikopterler, savaş gemileri ve radarlardan oluşan müthiş bir kalkana çarpıyorlar.
Benzer bir duvar da ABD ile Meksika sınırı boyunca uzanıyor. 1.200 kilometreden fazla.
Hindistan'ın Keşmir'de, Botsvana'nın Zimbabve sınırında, Fas'ın Batı Sahra'da ördüğü duvarları sadece hatırlatmakla yetinelim.
Çünkü çok daha vahimleri var: Bir kentin içinde halkın bir bölümüne karşı örülen duvarlar...
Brezilya'nın en büyük kenti Rio de Janeiro'da uçsuz-bucaksız gecekondu mahallesi Dona Marta'da yaşayanlar geçen ilkbaharda bir sabah uyandıklarında semtlerinin üç metrelik bir duvarla çepeçevre kuşatıldığını gördüler. Gerekçe: Hemen yakınlardaki ormanı korumak. Ama asıl neden, gecekondu sakinlerinin kentin güneydeki zengin semtlerine, Copacabana'ya, Ipanema'ya, Leblon'a, Barra'ya geçişlerini önlemekti.
Arjantin'in başkenti Buenos Aires'in 30 kilometre kuzeyindeki birkaç yılda Nordelta adı verilen modern bir villa kent doğdu. 400 bin nüfuslu. Okulları, hastaneleri, kilisesi, alışveriş merkezi, restoranları ve spor merkezleri, kalitesiyle ve lüksüyle göz kamaştırıyor. Ama herkes yararlanamıyor bu tesislerden ve bu hizmetlerden. Çünkü Nordelta yüksek duvarlarla çevrili. Duvarların üstünde de sık tel örgüler var. Burası duvarın dışındakilere, yani yoksullara yasak.
Küreselleşme duvarları yıkıyor mu, yükseltiyor mu? Çevrenizdeki duvarlarla çevrili özel sitelere bakarak, yanıtı siz verin...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA