Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Yeşil maymunlar ve kobay insanlar

Domuz gribinin laboratuvar ortamında üretildiği, küresel ilaç firmalarının on milyarlarca dolarlık vurgun yapabilmeleri için "Pandemi" ye dönüştürüldüğü iddiaları ya da komplo teorileri hiç değilse kısmen doğrulanmak üzere.
Hatta ilaç firmalarının bu kez suçüstü yakalandıklarını söyleyenler bile var.
Fitil Fransa'da tutuşturuldu. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) geçen yaz ortasında domuz gribi için 5'inci derecede alarm ilan etmesinden (Not: En yüksek alarm derecesi 6) ve tüm ülkeleri aşı stoklamaya çağırmasından sonra Fransa deliler gibi sipariş vermeye başladı. 3 büyük ilaç grubuyla toplam 94 milyon doz aşı bağlantısı yapıldı. Tüm ülkelerin aşı siparişinin yüzde 10'u! 65 milyon nüfusun yaklaşık üçte ikisinin (47 milyon kişi) ikişer kez aşılanması öngörülüyordu. Neden iki kez? Çünkü yine DSÖ'ye göre, bu aylarda domuz gribinin ikinci toplu saldırısı başlayacaktı!

Satılık kelepir aşı

Uzatmayalım; aşılara ve diğer hazırlıklara Fransa 2 milyar Euro harcadı. Ama aşıların sadece 5 milyon dozu kullanılabildi. İki nedenden ötürü: 1- Hastalık her yerde olduğu gibi Fransa'da da salgın boyutlarına ulaşmadı. (Ölü sayısı 200'ün altında) 2- Mevsim gribi geçirenlerin aldıkları ilaçlar domuz gribine karşı bağışıklık sistemini güçlendirince aşıya gerek kalmadı.
Sonuç? Fransa'da kıyamet koptu. Hükümet henüz teslim edilmemiş 50 milyon doz aşının siparişini geri çekti. Elindekileri de Mısır, Katar, Ukrayna gibi ihtiyaç duyan ülkelere satmaya çalışıyor. Aynı şekilde Almanya, Hollanda, İtalya da ihtiyaç fazlası aşılarını ikinci el pazarda eritmek için müşteri arıyorlar.
Fransa'nın siparişinin yarısını iptal etmesi, elde kalan aşıları başka ülkelere satması, tartışmaları noktalamayacak. Tam tersine; bu iş sadece "Kazanç" üstüne kurulu küresel ekonomik düzenin ve bu düzenin en güçlü direkleri arasında gösterilen ilaç gruplarının sorgulanması sürecini tetikleyecek. Zira ağır suçlamalar var. Daha önemlisi bu suçlamalara haklılık kazandıracak ciddi ipuçları, hatta deliller var. Buyurun birkaçı:

Lisanslar ve virüsler

Dünyada ilk domuz gribi vakasının ortaya çıkmasından bir yıl önce büyük bir ilaç grubu H1N1 virüsüne karşı geliştirdiği aşının lisansını aldı. Lisans no: US 2009/0060950. Rastlantı mı dersiniz?
Domuz gribi önce Meksika'da görüldü. Nedense ilk ölümler bir başka büyük ilaç grubunun "Pandemik viral antijen kiti" için lisans almasından bir ay sonra ortaya çıktı. O da mı rastlantı ?
Meksika'daki ilk ölümlerle birlikte DSÖ, "Pandemi" yani "Yaygın salgın" riski ilan etti ve yukarda belirttiğimiz gibi derecesini hızla 5'e kadar çıkardı. DSÖ alarmı doğal olarak tüm ülkeleri panikletti, hükümetler vatandaşlarını korumak için - hem de küresel ekonomik ve finansal krizin en zorlu günlerinde- büyük fonlar ayırarak aşı siparişi kuyruğuna girdiler.
Oysa daha o günlerde soğukkanlı bilim adamları domuz gribinin mevsim gribinden daha önemsiz ve çok daha az ölümcül olduğunu söylüyorlardı. Hatta domuz gribine "Gripçik" diyenler bile vardı; ama ilaç lobisi seslerini bastırdı.
Şimdi gerçekler ortaya çıkmaya, domuz gribi kurbanlarının mevsimsel grip ölümlerinin çok altında kaldığı, kalacağı görülmeye başladı. Ama iş işten geçtikten sonra. İlaç firmaları kasalarını doldurdular. Olan, Afrika'nın yeşil maymunları ile kobay insanlara oldu.
Olan yeşil maymunlara oldu; çünkü domuz gribi aşısı onların böbreklerine yerleştirilen virüslerden üretiliyor. Binlerce yeşil maymun öldürüldü, böbreklerini alıp aşıya dönüştürmek için.
Olan kobay olarak kullanılan insanlara oldu; çünkü domuz gribi aşısı büyük ölçüde askeri veya ABD silahlı kuvvetleriyle işbirliği yapan laboratuvarlarda üretildi. Belki bir gün virüs kimyasal silah, aşı da panzehir olarak kullanılabilir olasılığıyla...
Nasıl bir küresel düzen bu?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA