Sofya'da çekilmiş ve "Youtube"e yüklenmiş 1.5 dakikalık bir video filmi Brüksel'deki, Strasbourg'taki, Lüksemburg'taki AB binalarında günlerdir "Tıklanma" rekorları kırıyor.
Film bir televizyon şovuyla ilgili. Oldukça genç (40'larında), oldukça güzel (İnce, uzun, alımlı) bir kadın kısacık, incecik ve alabildiğine şeffaf tuvaletiyle bir baletin kollarında sahneyi arşınlayıp duruyor.
Cüretkâr pozlarda dans eden o genç ve epeyce güzel kadın, Bulgaristan Dışişleri Bakanı Rumyana Jeleva. Aynı zamanda Bulgaristan'ın AB Komisyonu'nda payına düşen üyeliğin, "İnsani yardımlardan sorumlu komiserliğin" adayı.
Ama Komisyon'a giremedi. Sofya dün genç kadının adaylığını geri çekti. Daha doğrusu geri çekmek zorunda kaldı.
Neden? Öyküsü hayli ilginç.

"Küçük" bir unutkanlık
Lizbon Anlaşması'yla yetkileri güçlenen Avrupa Parlamentosu, oluşturduğu özel bir kurulda AB Komisyonu üyeliğine aday gösterilenlerle mülakat yapıyor. Daha doğrusu onları sigaya çekiyor. Tıpkı ABD Senatosu'nun bakanları ve diğer üst düzey görevlerin adaylarını sorgulaması gibi.
Avrupa Parlamentosu'nda bu özel kurulun başkanlığını sorgu yargıcı olduğu dönemde yolsuzluk iddialarına adları karışan Fransız politikacıların üstüne gitmekle ünlenen Eva Joly yapıyor.
Merkez sağ (Hıristiyan Demokrat) çizgide olan ve 2007'de Avrupa Parlamentosu üyeliği de yapan Jeleva geçen hafta kurulun önüne çıktı. Vizyonunu anlattı, soruları yanıtladı. Sonuç? Yanıtları pek tatmin edici bulunmadı. Acemiydi. Parlamentoda en büyük grubu oluşturan Hıristiyan Demokratlar, "Kendilerinden" olan Bulgar adayı birkaç gün savundular. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Durao Barroso da ekibinden fire vermemek adına Jeleva'ya bir süre arka çıktı.
Ancak... Jeleva'nın yetersizliğinin yanı sıra bir açığı daha ortaya çıkıverdi: Mal beyannamesine bazı işlerini eklemeyi unutmuştu. Örneğin bir danışmanlık şirketinin sahibi olduğunu belirtmeyi ihmal etmişti. Gerçi daha sonra, 2007'de şirketi birkaç bin euro karşılığı devretmişti ama..
"Hayır" diye itiraz etti Avrupa Parlamentosu'ndaki Bulgar milletvekillerinden, Liberal Grup üyesi Antonyia Parvanova. "Jeleva o şirketi 2007'de değil 2009'da devretti. Yani Avrupa Parlamentosu üyesi olduğu sırada o şirketin sahibiydi. Dolayısıyla daha o zamanlar servet beyannamesinde bu noktayı gizlemişti."

Kirli çamaşırlar dökülünce
Canım, o kadarcık kusur kadı kızında da olur; değil mi?
İtiraz yine Bulgarlar'dan geldi. Bu kez Sosyalist ve Demokrat Grup üyesi ve Avrupa Parlamentosu Bütçe Komisyonu Başkan Yardımcısı Ivaylo Kalfin'den. Onun iddiası daha vahimdi: "Komünist rejim zamanında Bulgaristan devlet şirketleri ve işletmelerinin çoğu gizli servisin elindeydi. Rejimin yıkılması sırasında bu şirketler bir şekilde el değiştirdi, gizli servis elemanlarının mülkiyetine geçti. Komünizmin yıkılmasından 10 yıl sonra, 1999'da, Jeleva bu şirketlerden birinin başına geçti!"
Bu son ve öldürücü darbe oldu Jeleva için. Dün çekilmek zorunda kaldı. Ama Dışişleri Bakanlığı görevinden istifası Başbakan Boyko Borisov'un müdahalesiyle durduruldu. Şimdilik.
Geçmiş asla insanın peşini bırakmıyor. Hayat yolunun hiç umulmadık bir durağında önüne çıkıveriyor.
Çünkü Fransızlar'ın atasözüyle "Her ailenin dolabında bir ceset var."
Jelena da cesedini son derece güvenli bir şekilde sakladığını sanıyordu. Ama dolabı, kariyerinin zirvesine tırmandığını sandığı bir anda açılıverdi ve...