Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SİNAN ÖZEDİNCİK

Türkiye her zaman baş aktör olacak

İDATA şirketinin ortaklarından Francesco Boari, 2018 ve 2019’un büyüme dönemi olacağını belirterek, “Her vizyoner iş insanı gibi ben de yatırımlarımı artıracağım. Türkiye benim için her zaman baş aktör olmaya devam edecek” dedi

Bu hafta 10 yıldır Türkiye'de yaşayan, yatırım yapan ve mükemmel Türkçe konuşan İtalyan Francesco Boari ile Çalık Holding'in Taksim 360 projesinde bir araya geldik.
Türkiye'de uzun yıllardır vize aracılık hizmeti veren İDATA şirketinin ortaklarından Francesco Boari, Şişli Bilimsel Eğitim Kurumları şirketi aracılığıyla 5 milyon dolara İtalyan Koleji'ni kurdu.
Boari, 30 yıl önce Türkiye'ye gelmiş bir ailenin mensubu. Babası iş dolayısıyla Türkiye'ye geldiğinde kendisi 8 yaşındaymış. Türkiye'de çalışırken kendisine ABD'de çalışması için bir teklif gelmiş ama o Türkiye'yi bırakmak istemeyince istifa edip burada kendi işini kurmuş. İstanbul'dayken İtalyan Lisesi'ne gitmiş. 18 yaşına gelince de önce eğitim, sonra da kariyer için dünyaya açılmış. Uğradığı duraklar arasında İtalya, İngiltere, Hollanda ve Japonya var. Francesco Boari uluslararası kariyer hikâyesinden sonra bundan 10 yıl önce Türkiye'ye gelmiş. Babası Türkiye'de vize hizmetleri sunan İDATA'nın ortaklarından. Türkiye'ye dönünce bu işin başına geçmiş Boari... Bugün 10'u Türkiye'de olmak üzere toplam 14 ülkede 120 ofiste faaliyet gösteren İDATA var. Yılda yaklaşık 2 milyon işlem yapıyor. 200'ü Türkiye'de toplam 700 çalışanı mevcut.



İki farklı sektörde yatırımınız var. Eğitim ve vize aracılık sektörünü karşılaştırır mısınız?
İki sektörün birbirinden çok farklı dinamikleri var. İDATA, vize hizmetleri sektöründe yüksek standartları belirleyen çok köklü bir girişim. 2005'ten bu yana her geçen gün servis kalitesine yatırım yaptığımız ve bunun sonucunu da uluslararası pazardaki büyüme trendimizle aldığımız bir çalışmanın ürünü. ITA Okulları ise kısa sürede sektöre yeni bir enerji getiren başarılı girişimlerden biri oldu. Eğitim dünyası merak, yaratıcılık, gençlik ve yenilik dolu. Kurumsallık kuralları dışında kendini asla tekrar etmeye niyeti yok, olmamalı da.

İDATA bir Türk şirketi ve dünyada da tanınıyor. Türkiye'yi uluslararası platformada temsil etmek nasıl bir duygu?
Aslında bir nevi öyle. İDATA bir Türk markası ve dünyanın 14 ülkesinde faaliyet gösteren girişimleri var. Ben ve ekibim, bir Türk markasının uluslarararı platformda tanınması için var gücümüzle çalışıyoruz.

Türkiye'deki yatırımlarınızı büyütecek misiniz?
Her vizyoner iş insanı gibi ben de büyümeyi hedefliyorum. Bu süreçte Türkiye benim için her zaman baş aktör olmaya devam edecek.

2018'den beklentiniz nedir?
Dünyada birtakım sıkıntılar var. Siyasi anlamda, kaynak kullanımı anlamında ve teknolojinin hayatımıza daha çok girmesiyle dengeler anlamında. Tüm bunlar bu tip geçiş süreçlerinde genelde global ekonomiyi negatif etkiler. Birkaç senedir hissedilen bu olumsuzlukların 2018 sonu gibi evrileceğini düşünüyor ve daha pozitif günler bekliyorum.

Türkiye ekonomisini nasıl buluyorsunuz?
Her ülke gibi Türkiye'de bu geçiş döneminden negatif anlamda payını alıyor sanıyorum. Ama aynı zamanda yapılan çok büyük atılımlar da var. Türkiye'nin Avrupa ve İtalyan ekonomisi için önemi büyük. Akdeniz'in en önemli pazarlarından biri aslında. Üretim potansiyeli olduğu kadar, Rusya, Avrupa, Asya ve Kuzey Avrupa'da konuşlanmış olan yaklaşık 1.2 milyar adet potansiyel müşteri için en verimli köprü konumunda.

Büyüme beklentiniz nedir?
Türkiye OECD ülkeleri arasında yüzde 7'lik büyüme trendini gösterecek ülkelerden biri... Yeni projeler ve yatırımcıları destekleyen teşvik paketleriyle 2018-2019 büyüme dönemi olacak.

Kaç yıldır burada ticaretin içindesiniz. "Şu dönemde İtalya'ya geri döneceğim" diyor musunuz?
İDATA 1998 tarihinde kuruldu. Emin adımlarla da gelişiyor. Açıkçası bu soruyu kendime hiç sormadım. burada kendimi evimde hissediyorum. İnsan hiç evinden ayrılacağı zamanın hesabını yapar mı?

Türkler İtalyan markalarını alıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
İtalya markalaşma ve tasarım alanında kendini ispat etmiş bir ülke. O yüzden bunu normal karşılıyorum.



İTA OKULLARI'NA 5 MİLYON DOLARLIK YATIRIM YAPTIK

Türkiye'de ve yurtdışında kaç şubeniz var?
10'u Türkiye'de olmak üzere toplam 120 ofisimiz var. Yılda yaklaşık 2 milyon işlem yapıyoruz.Toplam 700 çalışanımız mevcut.

ITA Okulları'nı biraz anlatır mısınız? Nasıl bir oluşum?
ITA Okulları'nın kuruluşuna yaklaşık 5 miyon dolar harcandı. Kurucu heyette Ali Işıngör ve Hakan Bayülgen'in bulunduğu Şişli Bilimsel Eğitim Kurumları sayesinde hayat buldu. Bu sene 4'üncü yılını tamamladı. Anaokulundan başlamak üzere haftada 10 saat İtalyanca ve 8 saat İngilizce gibi güçlü ve her iki dilde de iddialı bir eğitim sistemine sahip olan ITA Okulları'nda, UbD Eğitim Planlama Sistemi uygulanıyor. Maker Lab, İtalyanca Drama, Eskrim, Bale, Aikido gibi çok seçkin kulüp çalışmaları ile desteklenmiş, çocuklarda merak, yaratıcılık, sanat, inovasyonu tetikleyen bir okul. CELI akreditasyonu sayesinde dünya üzerindeki İtalyan lise ve üniversitelerine geçiş imkânı sağlıyor.

ITA Okulları'ndaki Fikret Mualla resimlerinin hikâyesi nedir?
Sanata özel bir merakım var. Uzun zamandan beri önemli ressamların eserlerini toplamaya çalışıyorum. Fikret Mualla ve Nuri İyem'i de beğeniyorum ve çok beğendiğim Türk ressamları arasında yer alıyor. Koleksiyonumdaki bazı eserleri ITA Okulları'nda bulunan sanat müzesinde çocukların beğenisine sunmak amaçlanıyor.

İSTANBUL BENİM EVİM

Türkiye ve İstanbul'da neler yapmayı seviyorsunuz? Avrasya'yı, Marmaray'ı kullandınız mı? Üçüncü havaalanıyla ilgili neler söylersiniz?
Türkiye ve İstanbul benim evim gibi hatta evim... Dostlarım, arkadaşlarım, komşularım, iş ortaklarım, ailem, kısaca beni ben yapan herşey burada. Sabahları Boğaz'da koşuyorum. Böyle bir manzarada dünyanın herhangi başka bir yerinde yapılması mümkün olmayan bir hobi bu. İş dışında dostlarımla zaman geçiriyorum. Yemek benim kültürümün önemli bir parçası, yeni yerler keşfetmekten keyif alıyorum. Gelenekselleştirdiğim mekânlarım da var. Avrasya Tüneli, Marmaray gibi projeleri günlük ulaşımımda kullanmıyorum ama merak edip denedim tabi ki. İstanbul trafiğine çok olumlu etkileri oldu. Üçüncü Havalimanı'nı da yakında deneyimleyeceğiz.

HAYATIMI BAŞKA YERDE GEÇİRMEM

Türkiye'de yaşamı nasıl tanımlarsınız?
Türkiye çok keyifli bir ülke. Birçok kültürü barındıran bir mozaik. Avrupa'nın monotonluğundan çok uzak, hareketli ve dinamik bir yaşam tarzı var. Kültürel miraslarının zenginliği ve insanı Türkiye'yi gözümde çok özel kılıyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin, bu kadar doğal, içten ve samimi insanı birarada göremezsiniz.

Türkiye'de yaşamaktan memnun musunuz veya pişman mısınız?
Çok memnunum. Hayatımı başka yerde geçirmeyi düşünemiyorum bile.

İstanbul dışında en çok nereyi seviyorsunuz?
Kalkan'da bir yazlık evimiz var. Ailece yazlarımızın bir kısmını geçirdiğimiz yer Akdeniz. Sanırım oraya özel bir düşkünlüğüm var. Bunun haricinde Ege'nin güzelliği herkese malum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA