Yılmaz Vural ile anlaşıldığında Kasımpaşa 18. sıradaydı. Geldi ve yabancıları gönderdi; kökten değiştirdi takımı... Şimdi o takım, ligin 12. sırasında; üstelik bir maçı da eksik. Gökhan Güleç ve Cenk İşler ile ilk yarıyı bitirdi. İkinci yarı Yekta Kurtuluş'u parlattı; Şahin Aygüneş'i kazandırdı Türkiye'ye; devrede transfer de yapmadı Murat Şahin dışında...
İLK sekiz haftayı bir tarafa bırakalım. Dokuz ile 23. hafta arasının puan cetvelinde altıncı sırada yer alıyor Kasımpaşa... Aynı zamanda 30 golle son 15 haftanın en fazla gol bulan ekibi...
YILMAZ Vural'ın takımı, Daum'un Fenerbahçe'sinin beş sıra önünde!
PEKİ Yılmaz Vural, Daum'un önünde mi?
TABİİ ki değil... Dün "I love you Zico" diyenler, isterlerse yarın Zico'nun resimlerini assınlar dört bir yana... Beş maç daha eklensin Fenerbahçe'nin kötü serisine yine fark etmez. "Daum mu, Yılmaz Vural mı?"diye sorulduğunda Vural yine arka planda kalacaktır.
ÇÜNKÜ biz çok severiz ithalleri...
2004 senesinde Rize'nin başında Daum'u mağlup etmiş olsa da kıymeti yoktur Yılmaz Hoca'nın...
En azından Daum kadar değeri bilinmemiştir Türkiye'de... Samimi davrandığı ve daima kendisi olduğu için kaybetmiştir!
KAYBETTİĞİ kadar olmasa da, Galatasaray karşısında kazanmıştır bu hafta...
EN azından bu sezon Kasımpaşa'yı ligin en renkli takımı yapmıştır. Bu hafta dört gol yemiş, fakat takımının oyunuyla 'cesaretin' ne demek olduğunu bir defa daha öğretmiştir Türkiye'ye... Hem de bir teşekkürü sonuna kadar hak ederek!