Bu gece grubumuzda ikincilik şansımızı tamamen kaybetmemek için kazanmamız gereken bir maça çıkacağız. Ama kazansak dahi; futbolun içindeki tüm birimlerin hataları yüzünden hem Milli Takım hem kulüpler bazında uluslararası alandaki büyük düşüşümüzü düzeltecek tedbirleri alamazsak sonuç yine hüsran olur.
Abdullah Avcı'yı teknik açıdan ben de eleştiriyorum. Hatta mayıs ayındaki hazırlık maçlarından sonra Portekiz gibi bir takımı yenmemize rağmen bir noktanın üzerinde çok durmuştum. "Aman hoca Arda'yı yapısına hiç uymayan 10 numaralı rolünde oynatmakta ısrar etme."
Ama bir gerçek var ki tablonun esas sorumlusu Abdullah Avcı değil. Ligimizin kalitesi ve temposu son derece yetersiz. Yayıncı kuruluş doğal olarak malını pazarlamak için her şeyi tozpembe gösteriyor. Kalitesi vasatı aşmayan maçları müthiş maç izliyoruz diye anlatıyor. Bu da toplumun gerçeklerini görmesini engelliyor.

Selçuk oynasa yenecek miydik?
Abdullah Avcı, Milli Takım teknik direktörlüğüne getirildiğinde medyanın ve kamuoyunun büyük çoğunluğu kendisine destek verdi. Ama mühim olan desteği sürdürmek, onu zor durumlarda bırakmamak. Biz de ise tam tersi yapılıyor. Selçuk'u Hollanda maçında oynatmadı diye kıyamet koptu. Selçuk geçen sezon başarılı bir lig performansı çizdi. Ben de takdir ettim. Ama Selçuk'un bugüne kadar uluslararası alanda öne çıkan bir katkısı var mı? Yani Selçuk oynasaydı biz Hollanda'dan puan mı alacaktık. İşte Selçuklu Galatasaray Braga'ya İstanbul'da yenildi.
Şenol Güneş'in en büyük hatası Euro 2004 için yapılan play-off maçında Letonya deplasmanında Hakan Şükür'ü oynatmayışıydı. Türk futbolunda alternatifi olmayan tek futbolcu Hakan Şükür'dür buna rağmen Selçuk için yapılan eleştiriler o gün Hakan için yapılmadı.
İşte medyada bunlar yapıldığı zaman arkasında güç gören futbolcu da havaya girip teknik direktörüne tavır alıyor. Benzer şeyi performans açısından en düşük sezonunu yaşayan Hamit de yaptı. Bu tip olaylar Avcı'nın hem moralini olumsuz etkiler hem de takım üzerindeki ağırlığını...

Türk futbolu kan kaybediyor
Milli Takım çok önemli Romanya maçına çıkacak. Takımı ve teknik heyeti motive edecek yorumlar yapılması lazım ama ne gezer. Tüm medyada gündem yüzde 90 Alex, yüzde 10 Quaresma. Zaten yetersiz olan spor kültürümüz de git gide daha kötüleşiyor. Milli Takımımızın son 10 dakikada beraberliği yakalama şansı devam ediyor. Alınacak bir puan şansımızın devamı için çok önemli. Seyircinin desteğine ihtiyaç var. Ama bir de ne görelim. Komik bir tezahürat başlıyor: "I love you Alex." Alex'i sevenlerin tabi ki protesto hakları var. Ama bunun yeri milli maç değil.
Bir örnek vereyim. Ronaldo veya Messi gibi dünyanın en büyük iki yıldızı, benzer sebeplerle takımlarından ayrılsa acaba İspanya'nın milli maçında "I love you Messi, I love you Ronaldo" gibi, değil tezahürat münferit bir ses çıkar mı?
İşte bunlar yüzünden ne yazık ki futbolumuz uluslararası alanda gün geçtikçe kan kaybediyor.