İlk devrede Caner'in kırmızı kart gördüğü 26. dakikaya kadar iki takım da disiplinli ve kontrollü futbola özen gösterdi. Fenerbahçe hücum girişimlerinde paslarla organize olup deparlarla karşı alana geçti. Ama üçüncü bölgede etkili olamadı. Caner'in kırmızı kartından sonra uzatmalarla birlikte 70 dakikalık bir bölüm vardı.
Eskişehirspor karşısında işler çok zora girmişti. Devrenin son 15 dakikasında kontrollü futbol bitti, Eskişehir'in sayısal fazlalıkla baskısı başladı. Ve Fenerbahçe için işleri iyice çıkmaza sokan penaltı golü geldi.
İkinci yarıya risk alarak ve moralsiz başlayan Fenerbahçe karşısında Eskişehirspor iki yüzde yüzlük pozisyonu değerlendiremedi.
Ardından pozisyon yokken Kuyt'ın yarattığı atakta Sow'un mükemmel golüyle skora denge gelince Fenerbahçe hem moral hem direnç kazandı.
Tekrar savunmaya ağırlık verdi. Bazı tehlikeler atlatsa da zor bir deplasmanda çok uzun süre eksik oynayıp skor dezavantajına da düştüğü halde önemli bir puan kazandı.
Aykut Kocaman'a bir paragraf açmak istiyorum. Geçen hafta başarılı olmuş 11'i Stoch hariç sahaya sürdü. Üstelik milli takımda uzun süre oynayan oyuncularından dolayı Abdullah Avcı'ya da sitem etmişti. Peki neden o maçta uzun süre oynayan Caner'i Stoch'a tercih ediyorsun? Ayrıca maç eksiği olan Sezer ve uzun zamandır sakat olan Mehmet Topuz ikilisini birlikte 10 kişilik takımda sahaya sürmesini mantığım hiç almadı.
Fırat Aydınus çelişkilerle dolu bir yönetim sergiledi.
Caner'in ihracına yorum getiremeyiz. Ama o pozisyondaki net faulü çalmadı. Devre bitmişken Eskişehir'in hazırlık paslarıyla başlattığı atağı devam ettirdi orada da penaltı oldu. İkinci yarıda Necati'nin F.Bahçe ceza alanı içinde elle düzelttiği topa devam dedi. O da gol oluyordu. Tello'nun dirseği Sezer'in kaşını yardı, onu da görmedi.