Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TARIK YILMAZ

Kredibilite erozyonu

Türkiye'nin Mayıs 2008'de IMF ile anlaşması sona erdi. O tarihten bu yana hükümet IMF beklentisini tepe tepe kullandı. Kötü mü etti? Hazine yani devlet kasası açısından bakarsanız rahatlıkla 'hayır' diyebilirsiniz. Çünkü Hazine özellikle 2010'da yığılan en önemli borç geri ödemelerinin tümünü temizledi. Yine kriz döneminde IMF'ye muhtaç olmağımızı tüm dünyaya göstermiş olduk.
Vatandaş açısından? O da yeni kemer sıkmalar olmayacağı için 'belki' mutludur.
Ya ekonomistler? Tartışıyorlar. Kimi IMF'yi Türkiye'nin gelişmesi önündeki engel olarak görüyordu. Onlara göre engel kalktı. Kimi de Türkiye'nin kendi başına bir işi başaramayacağını bu nedenle IMF çapasına ihtiyacı olduğunu düşünüyor. Yani hata yapıldı.

En ucuz borçlanma
Piyasadaki oyuncular?
İlk yorumlar anlaşılsa iyi olurdu ama yakın zamanda bu borçlanma maliyetlerine yansıyacağı yönünde. Ancak Hazine akıllı bir hamle yaparak IMF ile stand-by olmayacağının açıklamasının ertesi günü 1 milyar dolarlık 2021 yılı vadeli dolar cinsi ihalesinde tarihinin en ucuz (yüzde 5.75) borçlanmasını yaptı. Mesajı da "Siz faiz maliyetleri yükseliyor ama bak IMF'siz Türkiye, bugüne kadar çıktığı ihalelerden bile daha ucuz borç buldum" mesajı verdi. Doğru ama uluslararası piyasalarda faiz oranlarının neredeyse sıfırlandığını, gelişmiş ülke merkez bankalarının para basarak, bankalarını kurtararak piyasada akıttığı paralar nedeniyle elde bol likidite olduğunu hatırlatalım. Bu ortamda piyasada iflası tartışılan Yunanistan'a bile milyarlarca dolar borç aldı. Özetle bu ilerleyen borçlanma ihalelerinde olmayacağı anlamına gelmez gelmeyecek. Bu bizim önümüzdeki dönemde tartışacağımız bir konu olacak.
Peki gazeteciler? Onlar da iş dünyası, ekonomistler gibi... Olmalı da diyen var olmaması iyi oldu diyen de... Ancak gazetelerin ekonomi müdürleri aldatıldığını düşünüyor. Açıklayayım.

Pürüzler giderilmemiş
Devlet Bakanı Ali Babacan, 22 Şubat 2010'da
yani 20 gün önce İstanbul'daki ekonomi basınına Dolmabahçe'de bir yemek verdi. Yemekte 2 önemli konu tartışıldı. Orta Vadeli Plan çerçevesinde uygulanacak yeni çapa yani mali kural ve IMF.
Belki hatırlarsınız Babacan son 1 yıldır IMF ile ilgili haberlere "Benden duymadıkça yazılan çizilen hiçbir habere inanmayın" demişti. Bunu hatırlatan Babacan o toplantıda "Bizim IMF ile tüm pürüzler 31 Aralık 2009 itibariyle giderildi. Artık bir sorun kalmadı. Sadece IMF dünya büyüme verilerini revize etti. Şimdi biz de OECD, IMF ve Dünya Bankası gibi üye olduğumuz uluslar arası kuruluşlardan bu konuda tahminlerini istiyoruz. Veri güncelleme dışında sorun kalmadı" dedi.
O halde son 2 yıldır yazılan; Gelir İdaresi'nin özerkliği, mali kural, belediye, KİT, TOKİ gelirlerinin bütçe rakamları içine alınması ve daha bir çok konuda sorunlar giderilmişti.
Ancak geçen hafta geceyarısı gelen 'IMF Türkiye'ye 4 madde görüşmeleri için davet edildi' haberlerini gazetenin gece baskısına yetiştirmeye çalışırken aklımda o soru vardı. Demek ki pürüz giderilmemişti.
Basın ertesi gün İstanbul'da programı olan Babacan'ın ağzından 'neden'i aradı. Yanıtı ise Başbakan Tayyip Erdoğan'dan aldı. "Belediye gelir-giderleriyle ilgili düzenleme yapmamızı istediler. Biz zaten yapmıştık. Bu ve bunun gibi konular..." diye söze başlayınca pürüzlerin bırak giderilme ortada durduğunu anladık.
İşte o toplantıya katıldığımız gazetecilerle sohbetlerde hepimizin ağzında "Babacan bize benden duymadıkça inanmayın deyip kendi de bize pürüz yok dedi. Başbakan'ın söylediklerine göre varmış. Aldatılmadık mı" cümleleri döküldü.

Türkiye'nin yeni çapası

Daha önemlisi ertesi gün Babacan Ankara'daydı. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu toplantısında iş dünyasının temsilcileriyle bir araya geldi. Edinilen bilgiler konunun burada da konuşulduğu ve iş dünyasının da güçlü bir çapa istediği yönünde. Ya mali kural ve OVP?.. Anlaşılan iş dünyası hükümetin ısrarla "Türkiye'nin yeni çapası" dediği çapaları yeterince sağlam bulmuyor. İş dünyasının IMF dışında önerisi var mı bilmiyorum ama yakında bu konuda demeçler gelmeye başlar.
Babacan'ın bir diğer toplantısı Ankara Sanayi Odası'ndaydı. Basına açık bu toplantıda "IMF ile gelecek projeksiyonunda anlaşamadık" dedi. Toplantıya katılan gazetecilerden "Başbakan belediye gelir- harcamaları konusunda IMF ile pürüz yaşandığını söyledi. Başbakanı mı yalanlıyorsunuz" diye bir itiraz geldi. Ortam gerildi ve Babacan ek soru almayacağını söyleyerek konuşmasına kaldığı yerden devam etti.
Bu itiraz ve eleştirilerin sayısı artacaktır. Bu konuda kredibilite kaybına uğramış Babacan ve ekonomi yönetiminin duyurulur.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA