Fenerbahçe'nin ilk resmi ve en önemli maçıydı. Aynı zamanda yeni transferlerin de Kadıköy'de ilk sahne alışıydı. Öncelikle şunu söylemek istiyorum, Fenerbahçe, kendisinden fizik kalite olarak çok daha hazır bir takımla oynadı. İlk yarıya baktığımızda, tamamen Vaslui'nin istediği gibiydi. Fenerbahçe ne istediği pas oyununu oynayabiliyor, ne de kendi saha avantajını oluşturacak tempoyu yapabiliyordu.

Yenilere bir göz atalım
Oyuncu performanslarına yeni transferler üzerinden bakarsak; Dirk Kuyt, oyuncu karakteri olarak öne çıktı ancak oyun kalitesi olarak istenilen seviyeye çıkamadı. Mehmet Topal ise doğru pozisyon alıyor ama tüm ilk yarı boyunca oyuna hiç katılamıyordu. Hasan Ali ise aynı yerine oynadığı Ziegler gibiydi. Savunmacı olarak agresif değil, hücum yönünde ise sadece desteğe gidiyor, öne doğru oyunu zorlamıyordu. Diğer yeni Egemen, bildiğimiz savunmacı ruhu ile hamle özellikli bir stoper görüntüsündeydi. Ama topla oyununa gelince tıpkı golde yaptığı büyük hatası gibi zafiyet gösteriyordu.

Fener farklı olmalıydı
İkinci yarıya baktığımızda ise, belki yine pas kalitesi yoktu ama Fenerbahçe lehine artan tempo ilk 20-25 dakikalık bölümde net gol pozisyonuna girmese de takımı öne doğru taşıyordu. Daha sonra oyunu yavaş yavaş dengeleyen Rumen takımı, çok pozisyon üretmese de golü buldu. Fenerbahçe'nin dün akşam oyunu koparma açısından en büyük eksiği, topa sahip olma oyunundaki çabukluğunu oluşturamaması ve özellikle orta sahada topu alıp topla dönüp oyunu başlatacak oyuncunun olmamasıydı. Diğer neden ise Semih, Kuyt ve son bölümde Sow'u denemesine rağmen en öndeki oyuncunun oyuna katkısını sağlayamamasıydı. Son dakikalarda gelen beraberlik golü ikinci maç için umudu artırdı ama Vaslui ile karşılaştırdığımızda Fenerbahçe'nin çok daha avantajlı bir skorla oraya gitmesi gerekirdi. Umarım rövanşta çok daha farklı bir Fenerbahçe izleriz.