Yunanlı filozof dostluğu tanımlarken şöyle demiş: "Dostluk iki vücutta yaşayan bir ruha benzer" Türkiye ile Azerbaycan etle tırnak gibidir. İki ülkenin birbirine olan bağlılığı ve yakınlığı kardeşten bile ötedir. Kayseri'de ağabey Türkiye kardeşi Azerbaycan'la buluştu. Basın toplantısında Azeri gazeteciler Terim'e, "Bu maçı Heç heçine oynarız değil mi?" diye sordu. Heç Heçine Azerice'de berabere kalmak anlamına geliyor. Terim, "Heç heçine oynamayacağız" dedi.
Azeriler özel maç bile olsa ağabey Türkiye'nin kendilerini yenmesine çok alınıyorlar. Unutmuyorum; 2000 Dünya Kupası elemelerinde Azerbaycan'la aynı gruptaydık. 11 Kasım 2000'de Bakü'deki maçı Hakan Şükür'ün golüyle 1-0 kazanmıştık. Karşılaşma sonu otele geldiğimizde Azeri bir garson, "Bizi yenerek ayıp ettiniz. Hani kardeştik" deyip yemek vermek istememişti.
Fatih Terim, Lyon'daki Fransa maçını düşünerek, Azerbaycan'a denk bir kadroyu sahaya sürdü. İlk yarıda topa daha çok sahip olan Türkiye'ydi ama mücadele "Heç heçine" geçiyordu. İstatistik tuttum, ilk 30 dakikada Slovak hakem iki kez faul düdüğü çaldı. Toplamda da 5'i Türkiye olmak üzere 6 faul yapıldı.
Ağabey Türkiye ayağa pas oynuyor ama pozisyon üretemiyor, Nihat, Topal ve Nuri'nin dışarıdan attığı şutlar kaleyi bulmuyordu. Kardeş Azeriler ise hocaları Vogts'un karakterine bağlı olarak çok koşup, rakibi bozmaya çalışıyorlardı.
Tavla oynarken bile kaybetmeyi sevmeyen Terim, önce Halil ile Arda'yı oyuna aldı. Arda hemen dengeyi tek taraflı hale getirdi. Rashad'ın Semih'e yaptığı penaltıdan sonra kırmızı kart görmesi Azeriler'in direncini kırdı. Öyle ki; Semih penaltıyı kaçırmadan önce Arda hakeme gidip "Rashad'ı atma" bile dedi. Terim; Sercan, Yusuf ve Sabri'yi ard arda oyuna alınca Milli Takım pozisyon zenginliğine büründü. Önce Halil ardından Terim'e, "Bu maçta bana forma ver" diyen İbrahim Üzülmez "Heç heçine" giden maçı attıkları iki güzel golle Türkiye lehine döndürdü.
Azeriler sonucu bir futbol yenilgisi olarak görmeli ve alınmamalı. Türk-Azeri dostluğunu hiç bir güç bozamaz çünkü etle tırnak birbirinden ayrılmaz.
