Türkiye'nin en iyi haber sitesi
LEVENT TÜZEMEN

Başkana ve hocaya

Filozof Sadi'nin şu sözü çok hoşuma gider:
"İki şey insanı çileden çıkarır: Söylenecek yerde konuşmamak. Susulacak yerde konuşmak."
Galatasaray Başkanı Adnan Polat, Sadi'nin söylediklerinin tam tersini yapıyor. Örnek mi?
Galatasaray'ın haftalardır hakem kararları yüzünden canı yanıyor.
Başkan Polat iyi futbol oynanmadığı için takımının hakkının yendiği gördüğü halde sesini çıkartamıyor. Örnek mi?
1- Bursa maçında sarı kartlı Volkan Şen topu eliyle tutuyor.
Hakem hocaları "İkinci sarıdan kırmızı olmalı" diyor, stajyer hakem Abdullah Yılmaz bu kartı göstermiyor, Bursa'yı 10 kişi bırakmıyor.
2- Karabük'te Neill, ikili mücadelede Emenike'den topu alıyor. Geçen sezon Gaziantep maçında yönetimiyle ilgili eleştirilen ve uzun süre maç almayan Aytekin Durmaz hayali penaltıya karar veriyor.
3- Ankaragücü maçında Tolga Özkalfa, rakibin top durmadan başlamasına göz yumuyor; Galatasaray golü yiyor.
4- Manisa maçında oyun 0-0 iken Fırat Aydınus, Kewell'ın şutunu elle kesen İsaac'ın hareketine penaltıyı vermiyor.
5- Hakem Barış Şimşek, Kayseri maçında Hasan Ali'nin cezaalanı içinde Elano'nun ayağına basmasını ve Zalayeta'nın ikinci yarı barajda topu dirseğiyle kesmesine devam diyor.
Sonra Fenerbahçe'nin Sayın Başkanı Aziz Yıldırım çıkıp, "Hakemler Fenerbahçe'nin ve Galatasaray'ın hakkını yiyor" dediğinde "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" örneğindeki muameleyi görüyor. Bu hatalar, takımların, hocaların, hatta yönetimlerin kaderini etkiliyor.

***
Kayseri maçına gelince... Misimoviç'in kadro dışı kalışı futbolcuların aklını başına getirmiş. 60 dakika boyunca, bu sürenin altını çiziyorum, sahada savaşan, yüreğiyle oynayan ve pozisyon bulan Galatasaray vardı. Ev sahibi Kayseri'nin açık oyunu tempolu, bol pozisyonlu, keyifli bir maç izlememize neden oldu.
Ancak; Galatasaray kazanması gereken maçı son yarım saatte Kayseri'ye verdiği pozisyonlarla kaybedebilirdi. Galatasaray'ın ilk 60 dakikadaki başarılı futbolu kadar, son 30 dakikadaki mahkum oyununun da başsorumlusu Hagi'dir.
Bilirim; Hagi inatçıdır, eleştirileri kabul etmez. Sabri çıkıncaya kadar orta saha, oyun hakimiyeti ve pozisyon üstünlüğü Galatasaray'ın elindeydi. Sabri çıkınca ne oldu? Orta saha çöktü, Kayseri göbekten etkili gelmeye başladı ve Galatasaray rakibine tam sekiz pozisyon verdi. Geriye gelmeyen, çelimsiz Emre Çolak'taki ısrarı anlayamıyorum.
Hagi, hangi futbolcuları kadrodışı bırakacağından çok, oyun içinde hangi hamlelerle maçı çevirebileceğine kafa yormalı! Örneğin; Batdal'ı sokarken, kanattan top getirebilecek Pino'yu sahada tutmanın yolunu bulmalı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA