Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Resimaltı yazma sanatı..

Sayfanın ortasında kocaman bir resim. Dikkat çekmeyecek gibi de değil.. Giyinik bir erkek yatakta sırtüstü uzanmış. Tam karnının üzerine de yarı çıplak bir kadın oturmuş. Üstünde bir tişört, altında sadece külot var..
Ne resmi bu?..
Belli değil. Çünkü resimaltı yok.. Yanındaki habere bakıp tahmin etmeye çalışıyorsunuz.. RTÜK, açık saçık sahneler dolayısı ile kanalları uyarmış. Bu arada iki diziye de ceza vermiş..
Bu resim ceza alan dizilerden birine mi ait?.. Cezaya sebep olan sahne mi?. Resimdekiler kim?. Bilmiyorsunuz. O resmi oraya koyanlar da bilmiyorlardır belki.. Ya da umurlarında değil..
Sayfa çizilmiş. Görsel yönetmen oraya bir resim işaretlemiş.. Editör de, bir şey koymuş işte, bulunsun diye.. Simgesel bir resim de olabilir.. Yani ticari simgesel..
Hani yanında hem de en ünlü doktorların imzaları olan bilimsel göğüs kanseri yazısının yanına, göğsü çıplak manken resmi basma adeti vardır ya, hemen her gazetemizde.. Öylesi olabilir..
"Bul şurdan bir dekolte sahne" demiştir, editör.. Girmişlerdir bilgisayar arşivine.. Al sana bir resim..
O resme takılınca, gazetenin tamamına baktım.. Bir yığın resmin resimaltı yok.. Öteki gazeteleri elden geçirdim.. Hemen hepsi öyle.. Hele de hafta sonu eklerinde resimaltı yazmak nerdeyse yasaklanmış..

***

Gazeteciliğe başladığımız yıllar.. Yeni Gün spor servisi şefiyim Ankara'da.. Bir hafta sonu.. İstanbul'dan uçakla yollanan maç fotoğrafı gecenin bir vakti elimize ulaştı. Gazeteyi yetiştirmeye çabalıyoruz..
Resmi klişehaneye göndermeden önce, servisteki masanın üzerine attım.. "Şuna biriniz resimaltı yazıversin" diye..
Ertesi sabah Cihat Bey servis kapısından seslendi.. "Hıncal benim odama gelsene.."
Cihat Bey, Cihat Baban.. Bab-ı Ali'nin devlerinden.. Genel Yayın Müdürümüz..
Onun çağırması pek hayra alamet değildir. Genelde fırçalar.. Hem de sözünü hiç sakınmadan fırçalar.. Millet tir tir titrer..
Beni kurtaran yeniliğimdi.. Mesleğe başlayalı daha birkaç ay olmuş.. Öğreniyoruz daha..
"Bak Hıncal" dedi, çok sıcak.. Çok içten.. "Dün gece sen 'Şuna biriniz resimaltı yazıversin' derken kapının önünden geçiyordum.. Resimaltı, gazetenin en önemli unsurlarından biridir. Onu senin en iyi adamın yazmalı. Sen de dikkatle okuyup tatmin olmalısın.. Gazetelerde başlıklardan sonra en çok okunan yer, resimaltlarıdır.. Bu ne demektir bilir misin?.. İyi yazılmış bir resimaltı sadece resmi anlatmaz. Yazıyı okumayı da teşvik eder.. O resimaltına yazının en can alıcı yanını koyar, okuru meraklandırırsan, hiç okumaya niyetinin olmadığı yazıyı dahi okutursun.. İkincisi.. Okur bilmece çözmekten hoşlanmaz. Resimde olanları sen biliyorsun diye, okur da bilmek zorunda değil. Resimdekileri açık ve net yazmalısın.. Bu ayni zamanda okura saygının gereğidir. İşi şişirmediğini, hem gazeteni, hem okurunu ciddiye aldığını gösterir.."
***

Hatırlar mısınız?.. Geçen yıl Maximilian Schell Türkiye'ye geldiğinde, yıllar önceki gelişinde sebep olduğu minik skandalı, Ali Kocatepe'nin arşivindeki kupürlerin de desteğiyle anlatmıştık. Ünlü aktör, eski İran Kraliçesi ve o zamanki Sevgilisi Süreyya ile Boğaz'da yemek yerken bir magazin foto muhabiri ile karakolluk olmuştu. Hürriyet'teki resimde Schell ve Süreyya onları karakola götüren jandarma jipinde görülüyorlardı. Resimaltında jipi kullanan jandarmanın adı yazıyordu. Bir de parantez açılmıştı.. (Jipin dışında asılı giden jandarmanın adı öğrenilememiştir..)
O jandarmaların adlarının haberle pek ilgisi de yoktu. Yazı içinde ikisinin de sözü edilmiyordu.. Ama resim altında birinin adı veriliyor, öbürü içinse özür dileniyordu.. Okura saygının, onun ve işin ne kadar ciddiye alındığının göstergesiydi o parantez..
O günlerde öyleydi. Bir de bugünlere bakınız..
***

Özetleyeyim ve tekrar edeyim. Belki kulaklara küpe olur..
Gazeteye resimaltsız resim konmaz!.
Resimaltı yazmak bir sanattır. Çok dikkatle, çok özenle yazılması gerekir.. İyi yazılmış bir resimaltı, resmi tanıtmak ve ilişkili olduğu yazı ya da haberi okutmakla kalmaz, o gazeteyi çıkaran, o sayfayı hazırlayanların, gazetelerine, mesleklerine, hepsinden önemlisi okurlarına saygılarını da gösterir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA