Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Festivale yakışan gün!..

Antalya'da ikinci gün aslında "Birinci" olmalıydı..
Sabah, falezlerin üstünde nefis bir parkın içinde yer alan Big Man diye bir yere götürdü Özer bu defa.. Yani Tanrı bir ülkeye bu kadar mı cömert davranır" diyorum her yeni gördüğüm yerde.. Bu nasıl bir güzelliktir.. Bir doğa cennetinde brunch yaptık.. Sonra kent merkezine taşındık..Kortej ana caddeden dolaşacak, Belediye önündeki meydanda sona erecek.. Orada kurulan sahnede de Mustafa Erdoğan'ın Anadolu Ateşi gurubu yarım saatlik bir gösteri yapacak..
Biz de yol kenarındaki bir kafeye oturup korteji bekledik..
Hayal kırıklığı biraz..
Üstü açık birkaç jip gibi arabada, eski zamanların ünlü oyuncuları.. Tarık Akan'dan, Ekrem Bora'ya..
Bu değil.. Hiç değil..
O kortej bir görsel efsane olmalı.. Sadece halk değil, tatil köylerindeki turistler de yollara dökülmeli.. Çiçeklerle süslenmiş, dans güzel kızlarla bezenmiş uzun arabalar.. Bu arabaların arasında "Yıldız"ları taşıyan jipler.. Uzun, renkli görmeye, izlemeye ve beklemeye değer bir şov korteji.. Ve sadece eskiler değil, bugünkü kuşakların filmler ve dizilerde izlediği gençler de..
Niye Nilüfer Aydan var da Nehir Erdoğan yok?..
Efendim o istemedi.. İsteteceksin..
Bu bir organizasyon meselesi..
Mustafa Erdoğan'ın şovu, Antalya'da kaldığım sürece izlediğim en görkemli gösteriydi.. Muhteşemdi.. Anadolu Ateşi ekibi, Belediye alanında toplanan yüzlerce kişiyi nasıl coşturdu, nasıl yerinden fırlattı görmeliydiniz.. Onları ilk defa bir metreden izledim. Bugüne dek, tüm sahneyi en geniş görmek için hep onuncu sıradan sonra ayırtırdım yerimi..
Önden seyretmenin keyfi başkaymış. Bir bakışta tüm dansçıları göremiyorsunuz ama, onları tek tek izlemek fırsatını yakalıyorsunuz..
Uzaktan tam bir disiplin içinde dans eden robotlar gibiydiler.
Yakından, canlı ve eğlenen insanlar..
"Eğlenen.."
Bakın burası işin ruhu işte. Başarının sırrı..
Önümde dans eden kızlar ve delikanlılar, bir diskoda nasıl çılgınca dans edip eğlenilirse, öyleydiler..
Öyle eğlendiler.. O zaman biz de eğlendik..
Cam Piramit'teki açılış bu danslarla olmalıydı asıl..
Ya da o kortej minnacık Belediye önünde değil, 20 bin kişilik statta bitmeli ve o şovu yüzler değil, binlerce kişi izlemeliydi..
Vecdi Sayar, dünyayı gezmiş, görmüş bir festivalci ve gazetecidir.. Yaşadıklarından ve eleştirilerden gereken dersleri çıkarıp, seneye çok daha iyi bir festivale imza atacaktır, eminim.
Gece Arma'ya gittik.. Kaleiçi'ndeki o harika restoran, benim Antalya'daki "Olmazsa olmaz"larımdan biri..
Özer, Yasemin.. Özer'in arkadaşları, çok tatlı çift Cemal ve eşi.. Ali Kocatepe ve Aysun..
Gecenin tek yalnızı da ben.. Bakar mısınız?.. Kader utansın..
Cemal Hibeş mi, Habeş mi pek anlamadım humusa benzer bir tabağı önüme itti. "Antalya'ya has bir mezedir" diye.. "Etin üzerine hardal gibi sürersen eğer.."
Sürdüm.. Vay anasını Sayın Seyirciler!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA