Pazartesi günü, öğle saatlerinde, Çağlayan Adliyesi önünde önemli bir kalabalık bayram gösterileri yaptı. Bu gösteriyi, hemen her haber kanalı naklen yayınlarken, ekran önünde toplanmış milyonlarca insanımız da onlara gönülden katıldı.
Niye bayram yapıyorlardı peki?.
"Aziz Yıldırım tahliye edildi" diye..
Oysa, kaçma ihtimali olmayan, delilleri karartma imkanı bulunmayan Aziz Yıldırım bir yıldır tutuklu yargılanmasa, mahkemeye özgür bir vatandaş olarak gelip gitse, o gün "Fenerbahçe Başkanı, şike, teşvik ve çetecilikten 6 yıl hapse mahkum oldu" haberi gündeme bomba gibi düşecekti.
İnsanlar da bugün çok başka şeyler düşünüyor ve tartışıyor olacaktı.
Mahkemenin ısrarla ve inatla "Tutuklu" sürdürülmesi, "Ceza" nın hukuksal temel sebebini yok etti. İbret, önlem olması gereken "Ceza" gündeme bile gelmedi.
Bugün "6 yıl mahkumiyet"i düşünmesi ve tartışması gereken beyinler "Tahliye" kararına takılıp, ötesinin ne anlama geldiğine bakmadılar bile..
Aziz Yıldırım hakkında her duruşmada "Tutukluluk halinin devamına" kararı veren yargıçlar ve bugün benzeri davalarda hatta dört yıldır ayni inat ve ısrarla, ayni kararı veren tüm yargıçlar, bu tabloya iyi bakmalı ve "Ceza Hukuku"nun ruhunu, cezanın temel dayanak ve sebeplerini bir daha düşünmeliler..
Ceza Hukuku bir intikam alma, bedel ödetmenin çok ama çok ötesindedir.