Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Benim Vanlı kardeşim, Mustafa!..

İlk gidişimiz öncesi bir kaç kez yazdım "Van'a gidiyoruz" diye.. Maksadım Van'a haber uçurmak.. 1945 depreminde ev sahiplerimizden hayatta kalan varsa, beni arasın diye..
Van'a gittik Yaşamdan Dakikalar'la.. Harika günler geçirdik, ama içimde ukde.. Kimseler aramıyor..
Dönüş günü sabah erkenden kahvaltı ettik. Otelin önünde taksiye biniyoruz.. Resepsiyon'daki delikanlı bağırdı..
"Hıncal Bey!.. Hıncal Bey!.. Burda size bırakılmış bir not var.."
Okudum..
"Ben Mustafa Saidoğlu.. Deprem sırasında dedemin evindeydiniz.. Beni ararsanız, sizi oralara götürürüm.."
"Ne zaman geldi bu not" dedim..
İki gündür ordaymış.. Ancak akıl etmişler bana vermeyi..
İstanbul'a döner dönmez aradım Mustafa'yı.. Anlattım otelin ihmalini.. "Gelecek sefer mutlak bulacağım seni" dedim..
Bizi yıkılmakta olan evden kurtaran ev sahibimiz Ahmet Amca ölmüş.. Ama ailemizi çok iyi tanıyan ve çocuklarına da anlatan babası hayattaymış..
Van'a iner inmez aradım Mustafa'yı.. Serpil'le buluşturdum, evimizden geri kalan yere gittik beraber.. Okudunuz.. Sonra Van Kalesini gezdik.. Sonra dünya güzeli Gevaş Yolunda Hikmet kardeşimin Grand Deniz tesislerine, yemeğe.. Ramazanda Van'da yemek.. Kimsenin aldırdığı yok.. Tersine tatil günü ya.. Hava almaya gelenler nasıl yakından ilgi gösteriyorlar bize.. Nasıl candan, içten..
Yemek bitti.. Mustafa'ya "Hanımı ara, Van'da çay içmeden olmaz" dedim.. "Size gidiyoruz, demli Van çayı içmeye.."
Gidiyoruz.. Mustafa yolda anlatıyor.. Çok iyi bir sitede evleri varmış. Depremde ağır hasar görmüş..
İstanbul'a halasına taşınmışlar ailecek altı ay.. "İstanbul'a geldin de beni aramadın mı" dedim.. Cevaba bakar mısınız?. Lütfen cevaba bakar mısınız?."
"O durumda arasam başka manaya gelirdi Hıncal Ağabey.."
"Gelirse gelsin.. O ne demek?. İnsan kötü günde elinden geleni yapmazsa, ne işe yarar insanlığı.."
"Benim insanlığım da o durumda aramamı önler" dedi, kesti attı..
Oysa İstanbul'da maddi değil, manevi sıkıntıları olmuş.. Liseli kızı Nazlı'ya okul bulmakta zorlanmışlar, falan filan.. O zorlukları kolay aşardık arasa.. Ama Van çocuğu işte.. "Zorda kaldı da arıyor" dedirtmemek için, en zor durumdayken bile aramıyor..
İlk gelişimizde otele bıraktığı notu arkadaşlarına anlatmış "Hıncal Bey beni arayacak" diye.. Dalga geçmişler.. "Hadi len.. Koskoca Hıncal Uluç seni niye arasın.."
Günlerce benden ses çıkmayınca, dalga geçmeler resmen alaya dönüşmüş..
"Öyle geliyorlardı ki üstüme" dedi, Mustafa "Ben Hıncal, deyince siz telefonda inanmadım önce.. Arkadaşlar kahveden işletiyorlar sandım.."
O not bana iletilse, buluşsak, babasıyla da konuşacakmışız. Ailede bizi yakından tanıyan, çocuklarına anlatan o.. Bir yıl önce kaybetmişiz onu..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA