Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
Dışişleri Bakanımız büyük laflar ettikçe başımıza bi iş geliyor kardeşim. "Ben Esad'a yer bulurum" dedi, Suriyeli Kürtler güney sınırımızda iyice yer bulup bayrak açtılar. Barzani ile konuşup geldi. "Mesaj alınmıştır!" dedi, Şemdinli daha da bi karıştı. Üstelik, neredeyse bizim köyün burnunun dibinde, Foça'da da çatışma çıktı. Şimdi Myanmar'a gidiyormuş. Kim bilir neler diyip ortalığı daha da kızıştıracak. Allahtan Myanmar sınırımızda filan değil. Belki de Dışişleri Bakanımız doğru yoldadır da ben cehaletimden böyle diyorumdur, ama olanlar benim gibi düşünenlerin, şimdilik, haklı olduğunu gösteriyor. İnşallah yanılırız Abuzittincim.
Neyse biz gene "damacana" muhabbetine dönelim.. Sabah gazetesi işin ucunu bırakmıyor, çok da iyi ediyor. İçme suyu meselesi gerçekten çok önemli bi konu kardeşim. Kanser olayları neden Türkiye'de çok? Ne yemede, ne içmede, ne temiz hava alabilmede, ne genel hijyende doğru dürüst kontrol yapılamadığından, halkımızın genlerine de akıl almaz bi "boş vermişlik" işlediğinden patır patır kanserden dökülüp gidiyoruz.
Bunda mutlaka pis suların ve kansere yol açan maddelerle yapılan pet şişeler ve damacanaların da rolü vardır. Bak, şimdi diyeceğimin sen de farkına vardın mı? Bi süreden beri pet içme suları ve 19' luk damacanaların altına konan numaralar yok.
Veya var da benim içtiklerimde yok (!) Görünmez bi el sildi. Bunlar, "geri dönüşüm" anlamına gelen üçgen şeklinin içine yazılmış numaralardı. Bakınca o plastik şişe veya damacananın kaç numaralı plastikten üretildiğini bilirdik. Yalnız plastik şişeler değil, mesela plastik kapların içine koyulan peynirlerde de yazması lazım. Çoğunda yok. Olanlarda da öylesine ufak konmuş ki lupla bile okuyamazsın. Teleskop gerek (! )
Bu numaraların önemi şurada; mesela 7 rakamlı şişeler çeşitli plastik artıklarından üretilmiş şişelerdir. Kanser yapıcı Bisphenol A açısından en çok risk taşıyanlardır. 1 numara ise en sağlıklı plastik demektir. Amerika'da ve AB'de böyle şişelerin altında hep 1 numara damgasını görürsün. Gıda ile ilgili hiçbir ambalajda 7 rakamı yoktur.
Bizde 19'luk damacanaların hemen hemen hepsi üzerlerinde yazmasa da 7 numaradır ve artık plastiklerden imal edilmiştir. Bu sağlık açısından son derece zararlıdır Abuzittincim. İnsanlar nereden ne içtiklerini bilsinler.
Sağlık Bakanlığı bu konuyu es geçiyor.. Ama hiç es geçilecek gibi değil, üretim ve tüketim tarihleri kadar önemli bu. Yoksa, Sağlık Bakanlığı'nın suyla ilgili almaya çalıştığı önlemler, sigaranın yasaklanıp ağır vasıtalara 10 numara yağın serbest satılması gibi komik bi durum yaratır.
Hal böyleyken, Sabah'ta, Esra Tüzün'ün haberinden öğreniyoruz ki, bi profesörümüz , Zeki Karagülle "..evdeyken damacana su içiyorum. Tüm yasal süreçlerden ve Sağlık Bakanlığı'nın kontrolünden geçmiş demektir. Buna güvenmek zorundayız" diyebiliyor.
Ee, koca profesör böyle dedikten sonra biz neyi tartışıyoruz kardeşim.. Mikroplu denen suları, kanserojen denen damacanalardan lıkır lıkır içmeye devam Abuzittincim! Bu kadar kıyameti neden kopartıyoruz? Ayıp denen bi şey vardır.. Benim de bunun içinde olmam yuh valla !
Münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Güneş.
tecelligunes@yahoo. com.tr


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA