Bakın, "Sporu sever misiniz?. İlgilenir misiniz" diye sormuyorum. Çünkü şart değil.. Bugün o saatte dünya unutulmaz bir olay yaşayacak ve Eurosport o olayı naklen, canlı verecek..
Bu öyle bir olay ki dostlar, bugün genç olanlar bir gün torunlarına "Ben de canlı seyretmiştim" diye anlatacaklar..
Bugün, bizim saatimizle 23.45'te Usain Bolt, gelmiş geçmiş en büyük sprinter, dünyanın gelmiş geçmiş en hızlı insanı son defa depara oturacak.. Son defa!..
Onu 9 kez Olimpiyat Şampiyonu (Biri takım arkadaşı dopingli çıktığı için geri alındı/ 2008 Pekin, 4x100) ve 11 kez Dünya Şampiyonu olurken izlemiş olabilirsiniz.. Katıldığı Olimpiyat ve Dünya Şampiyonasında 100, 200 ve 4X100'ü kazanmayı adet edinmiş adamın niye 12 değil de 11 Dünya Şampiyonluğu var?. Çünkü 2011'de kendisine ve onu izlemek için ekran başında toplanmış 1.5 milyar insana bir şok yaşattı ve hatalı depardan diskalifiye edildi. Mümkün olsa, kural o gece o an, sırf Bolt için değiştirilirdi ama, olamazdı ki..
Neyse..
Ya da olur a, "Bolt" adını ilk kez duyuyor da olabilirsiniz.. Önemli değil.. Bir "Tarih" yaşamak istiyorsanız eğer, siz de bu gece 23.45'te ekran başında olun ve Eurosport1 kanalını ayarlayın..
Bizimkilerden söz etmiyorum tabii.. Bugün dünya üzerinde ne kadar gerçek spor gazetesi, gerçek spor sayfası varsa, hepsinin manşetindedir. Bugün dünyada ne kadar gerçek spor kanalı varsa, gün boyu durmadan Bolt'u anlatacak ve seyircisini o tarihi "Son Koşu"ya hazırlayacaktır..
Bizde kim ne yapar bilmiyorum..
Cüneyt Ağbi yaşıyor olsaydı, yetişmesine büyük katkıda bulunduğu bugünkü Hürriyet Spor Müdürü Mehmet Aslan'la el ele verir, kesip saklanacak bir "Bolt Sayfası" yaparlardı.. Ama "Spor" deyince "Atletizm", "Atletizm" deyince "Sprint Koşuları", "Sprint" deyince de "100 Metre"yi anlayan, hayatını "100 Metre" adlı kitabı yazmaya adayan Cüneyt Ağabeyim yok artık.. Bugün Türk spor medyasının ne yapacağını da göreceğiz..
Siz onlara bakmayın..
Bugün 23.45.. Eurosport1.. Usain Bolt'un son 100 metre deparı..
Dünyaya bir Bolt daha gelir mi?.
Zor.. Gelmediği sürece de o efsane sürer.. Bu gece son defa oturduğu deparı izleyeceğiniz adamın efsane adamın son deparına şahit olun!.

*** Bolt, son 100 metresini koşmaya hazırlanırken, ben bir acı "Son" haberini aldım..
Çetin Şahiner ölmüş..
Çetin, Ankara Kurtuluş Lisesi'nde orta sondan itibaren sınıf arkadaşımdı. Okul atletizm takımının kaptanıydı. Sporcuydu yani.. Öbür derslere pek çalışmazdı. Mezun olmasında, hocaların da hoşgörüsü ile verdiğim kopyaların hayli etkisi vardı. Yazılılarda hep yanıma otururdu.
O zaman, soyunma odası, duşu bile olmayan Ankara Müstakil Atletizm sahası, yani futbol sahası kenarında toprak pist değil, sadece atletizme ayrılmış sahada, Ekrem Koçaklar, Cahit Öneller, antrenman bittikten sonra, birbirlerini çim hortumları ile yıkarlardı. O devirler..
Çetin Yüksek Atlamacıydı ve Yüksek Atlama Türkiye Rekorunu 1 metre 99'a getirmişti.. O zaman yüksek atlamayı bugünkü 2.44'lere getiren stil keşfedilmemişti. Çetin "Binme" denen tarzda atlar, her yarışmada 1.95'i bir karış üstünden geçtikten sonra, çıtayı 2 metreye koydurur ve her defasında takılırdı.
2 metre onun psikolojik sınırıydı çünkü.. 2 metreyi aşan ilk Türk atleti olmak istiyor ama hep bu sınıra takılıyordu.
Bir yarışmada, işin farkında olan tüm arkadaşları anlaştık. Hocasını da aramıza aldık. Çetin 1.95'i geçti gene.. Hakemler çıtayı 2 metreye koydular. Ama Çetin'e söylenen 1 metre 98'di.. Çetin rahatça geçerken biz havalara uçtuk.. Koşup sarıldım.. "İki metreyi geçtin, biliyor musun" dedim.. Rekor olduğu için kural gereği çıta yeniden ölçüldü ve Çetin tarihe geçti.. Daha sonra 2.02 ve 2.05 de atladı.
Milli formayı 1954 yılında, yani orta sonda sınıf arkadaşımken giymeğe başlamıştı. Spor yüzünden sınıfları çift dikiş yaparak geçtiğinden, benden 4 yaş büyüktü. 1967'ye dek de çıkarmadı, 167 kez giydiği milli formasını.. Yüksek Atlama, 110 engelli ve dekatlonda 16 kez Türkiye Şampiyonu oldu. Uzun yıllar Ankara Bölge Müdürlüğü yaptı, aktif spordan sonra..
Hey gidi günler hey!..
Işıklar içinde yat, sevgili kardeşim benim!..