Piknik alanlarında ve yollardaki pisliğimiz artık ulusal damgamız oldu.. Hepimiz birbirimizden fazla kirletiyoruz çevremizi..
Bir Şile yoluna çıkın, yol kenarına bakın..
Yüzlerce hurdacı zengin olur, atılan şişeleri ve kola kutularını toplasa..
Bir de izmaritler tabii..
Neden bu kadar pisiz?. Çünkü denetleyen, kirletene ceza yazan yok.. Diyelim var.. Kırk yılda bir rastlayacaksınız.
30 para ceza, kimin umurunda..
O zaman salla gitsin..
Gitsin de, durmadan Orman Yangınları.. İşte Muğla'da iki köy gitti. Yangın hâlâ bitmiş değil. Hâlâ nöbet tutuluyor başında, yeniden parlamasın diye..
Sebep çoğu zaman bulunamıyor bile.. Bizdekilerin çoğu, ulusal pisliğimiz.. Devletin caydırıcı olmayı düşünmediği pisliğimiz.. İzmarit tamam.. Peki yol kenarına fırlatıp attığınız, piknik yaptığınız orman kenarında bıraktığınız şişe de yangın sebebi olabilir, düşünen var mı?.
Kırık yuvarlak cam parçası, güneş ışığı altında pertavsıza döner, bilirsiniz değil mi?. İçinden geçerken bir noktada yoğunlaşıp, değdiği yeri hızla ısıtan güneş ışığı da aleve sebep olabilir değil mi?.
"Temizlik imandan gelir" diyen bir inanç içindeki insanların pisliği her yaz ne ulusal felaketlere sebep oluyor?.
Önlem?.
Buyrun burdan yakın!.