Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Sarı Gelin’den Carmen’e..

Ne güzel, ne şirin, ne duygulu bir gece yaşattı bana, sevgili dostum, can arkadaşım Zeliha Berksoy..
Tanımakla, onu sahnede izlemekle, dost olmakla gurur duyduğum harika sanatçı, müthiş insan, âlem bir kadın Semiha Berksoy'un kızı, Zeliha..
Bizim kuşak onu Keşanlı Ali'deki unutulmaz Helacı Abla rolü ile hatırlar.. Ankara Gençlik Parkı Açık Hava Tiyatrosu'na gelmişti, Engin Cezzar/ Gülriz Sururi Tiyatrosuyla.. Her gece gittim. Boş olduğum her gece.. Semiha, Büyük Semiha'yı izlemek ve dinlemek için..
Zeliha da büyük, çok büyük oyuncu oldu. Sonra da, annesinin adını yaşatmak için "Semiha Berksoy Vakfı"nı kurdu.
İşte bu vakıf, Vali Konağı'ndaki binasında, bir yandan gençlere, piyano, gitar, şan ve oyunculuk dersleri verirken, bir de 50 kişilik minik bir salon hazırlamış, konserler ve temsiller için..
Perşembe gecesi gittim. Pırıl pırıl bir mekân girişten itibaren..
Solda salon var. Yürüdüm.. Küçük bir yer tabii. Oturdum ve müzik başladı.. Üç genç bir araya gelmişler. Kendilerine "Tres Ensemble /Çok Birlikte" demişler... Bir piyano Işıl Giray.. Bir gitar, Haluk Onat Akbulut. Bir mezzo soprano Lerna Baloğlu Akbulut..
Müzik başlayınca, kendimi salonunda Mozart izleyen İmparator II. Joseph gibi hissettim..
Her şeyi akustik müzik dinlemenin keyfi başka.. Nasıl da güzel bir program yapmışlar.. İnsanın içine akan hüzün, ardından coşturup, yerinden fırlayacak hale getiren neşe..
Haluk'un düzenlemesiyle bir Sarı Gelin söyledi Lerna.. Bu türkü her defasında vurur beni. Ağlatır.. Lerna nasıl hakkını verdi, hüznün.. Ve hemen ardından Habanera'ya girdi.. Bizet.. Carmen.. Yani duygularımı, birbirine giren, karmakarışık olan duygularımı nasıl anlatayım ki size..
Haluk bir Debussy seslendirdi solo gitar.. La Serenade..
Bir Debussy de Işıl'dan.. En sevdiğim piyano parçasıdır, Claire de Lune.. Ay Işığı.. Klasik müziği bununla dinlemeye başlayın, âşık olursunuz..
Çıkarken Zeliha'ya sarıldım.. "Annenin kızı olduğunu kanıtlıyorsun. Yaşa sen" diye öptüm, öptüm..
Kültür Bakanlığı, bir tarihi binayı Semiha Berksoy Vakfı'na tahsis etmişti. Bir başka vakıf "Orası bizim" diye dava açmış. İki bilirkişi Semiha Berksoy Vakfı için rapor verdiği halde, Yargıç binayı öbür tarafa bırakmış. Milli Emlak da, kararı Yargıtay'a taşımış. Şimdi karar bekleniyormuş..
Dilerim Yargıtay, mal sahibi Milli Emlak ve tahsis eden Kültür Bakanlığı lehine karar verir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA