Heyecanlı, seyir zevki çok yüksek maçlara sahne olan ve büyük sürprizlerin yaşandığı Konfederasyon Kupası'nı Brezilya kazandı. Kazanan her zaman haklıdır ama ben Brezilya'yı umduğum gibi bulmadım. Tarihinde 5 kez dünya kupası kazanmış, her zaman bir yıldızlar topluluğu olan, her dönemde tüm görev yerlerinde bol alternatifli kadroya sahip Brezilya'nın çok daha iyi futbol oynaması gerekirdi. Grupta Mısır, yarı finalde Güney Afrika ve finalde ABD karşısında büyük sıkıntılar yaşayıp 3 maçı da son dakikalardaki duran top golleriyle kazandılar. Dunga'nın teknik adamlığını beğenmiyordum, bu şampiyonada kendisi hakkındaki olumsuz görüşüm daha da pekişti. Yarı final maçında takım kötü oynuyor, pozisyon bulamıyor Dunga'nın bir B ve C planı yok. Her şeyi yetenekli futbolcularının eline bırakmış, 83 dakika oyuncu değiştirmiyor. Yedek kulübesinde dünyanın en iyi kenar adamı Dani Alves başta olmak üzere bir çok yıldız varken. Finalde de 70 dakika bekledi. İnandığım konularda her zaman iddialı erken teşhisler yaparım. Bence Dungalı Brezilya 2010'da büyük hedefe gidemez.

HERKES ÇOK SICAKKANLI
ABD, hem gruptan çıkışı hem Avrupa Şampiyonu İspanya'yı elemesi hem de finalde Brezilya'ya kök söktürmesiyle şampiyonaya renk getirdi. Teknik kapasite ve günümüz futbolunun en önemli ilkelerinden olan kollektif yetersizliklerini oyun disiplini, yüksek fizik gücü ve savaşçı müthiş takım ruhuyla en aza indirip büyük işler yapmalarını takdir etmemek mümkün değil. Bence ABD konfederasyon kupasındaki genel saha içi görüntüsüyle bizdeki yürüyerek oynayan yeteneklere prim tanıyanlara, onlara yıldız yakıştırması yapanlara çok ciddi bir ders verdi. Güney Afrika'da geçirdiğimiz 18 günde ben ve arkadaşlarım canımızı sıkan en ufak bir olayla karşılaşmadık. İnsanlar son derece sıcak kanlıydı. Organizasyonda, maçlara gidiş gelişlerde hiçbir sıkıntı yaşamadık. Tabi ki ufak tefek aksaklıklar oldu ama rahatsız edici boyutlarda değildi. Konfederasyon Kupası onlar için dünya kupası öncesi iyi bir prova oldu.

KIŞ MEVSİMİ YAŞANIYOR
Bu tarihte Güney Afrika'da kış mevsimi yaşanıyor. Gündüzleri 13-19 arası geceleri ise 4- 11 derece arası sıcaklıklar yaşadık. Tam futbol oynamaya elverişli bir iklim. Ayrıca hemen hemen hiç rutubet yok. Dünya kupaları bugüne kadar büyük çoğunlukla çok sıcak havalarda ve rutubetli iklimlerde oynandığından takımların fizik gücünü, dolayısıyla maçların tempolarını olumsuz etkiliyordu. Bence 2010 Dünya Kupası üst düzey seyir zevkine sahne olacak. Tek problem var "seyirci kapasitesinin düşüklüğü" Güney Afrikalılar kendi maçlarında dahi stadın tamamını dolduramadılar, bir çok maçta da bedava bilet dağıtıldı. Ev sahibi üçüncülük maçını Avrupa şampiyonuyla onuyor, çok güzel bir hava ar ve stadın yarısı boş. Güney Afrika bütün dünya ülkelerine uzak yerde. Ayrıca güvenlik endişesi bütün dünyaya yayılmış. Bu durumda 2010 Dünya Kupası Güney Afrika bu güne kadarki şampiyonalara ev sahipliği yapan ülkelerle kıyaslarsak en az turisti misafir edecek. Yeni yapılan 90 bin kişilik stadın önemli bir çok maçta boş kalma olasılığı da çok fazla. Şu andaki gelecek seneye dönük en ciddi problem burada yatıyor.