Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER ÜRÜNDÜL

Kariyer mi, profesyonellik mi?

BÜYÜK paralarla transfer edilen önemli yabancı futbolcuların büyük çoğunluğunun ülkemizde hayatlarını yaşayıp, ciddi fiziki düşüş içine girerek beklenen katkıyı veremeyişleri beni yıllardır rahatsız eder. Bu tabloyu birlikte yaratıyoruz. Binlerce kişi havaalanında bunları omuzlarına alıyor. Gittikleri her yerde büyük ilgi görüyorlar, kötü de oynasalar bir maçta iki güzel hareket yaptıklarında, güzel bir gol attıklarında yine takdir görüyorlar. Yöneticiler de onlardan hesap sormuyor.
Bütün takımlar bu sorunu zaman zaman yaşıyorlar. Geçen seneden beri bu konuda öncelik Beşiktaş'ın. Çünkü bütün önemli yabancıları aldıklarının karşılığını vermiyorlar. Guti gibi bir yetenek hiç katkı sağlamadan gezdi, tozdu; paraları alıp gitti. Çok kaliteli aynı zamanda da takım oyuncusu olan Simao, gerçek kapasitesinin yarısını dahi veremiyor. Önemli bir pivot santrfor olan Almeida'nın da hem performansı yetersiz, hem de devamlılığı yok. Yine önemli bir isim Fernandes, kendisine bakmıyor. En yetenekli olan Quaresma ise başlı başına bir problem.

8 KİLO ALIP GELDİ
Yeri geldikçe vurguluyorum: Kariyerden önce profesyonellik önemli. Bir futbolcu ne kadar yetenekli olursa olsun iyi yaşamazsa günümüzün tempolu ve mücadeleci futboluna ayak uyduramaz. İşte en çok gündemde olan Quaresma... Tartışılmayacak kadar önemli yetenekleri var ama hem disiplinsiz hem sorumsuz. 2 aylık sakatlık döneminde ülkesinde kaldı. 8 kilo alarak döndü. Bu kadar büyük bir saygısızlık olabilir mi? Bu futbol transfer edilmeden şu düşünülmeliydi: Böyle bir yetenek neden gittiği takımlarda kalıcı olamadı? Hatta vatandaşı Mourinho bile onu niye takımında istememişti?
Teknik direktör Carvalhal, Atletico Madrid deplasmanında Veli'ye sol bekte görev vererek büyük bir hata yaptı. Veli'nin önünde de Quaresma'yı görevlendirmesi hatayı katladı. Bunlar teknik adam yanlışları... Bir de Quaresma cephesinden olaya bakalım. Veli'nin sol bekte oynamasının, ilk dakikalardan itibaren tehlike sinyalleri verdiği görülüyor. Buna rağmen 45 dakika boyuncu Quaresma'dan hiç yardım alamıyor. Veli tek başına tamamen dağılıyor. Sonuç üç farklı skor dezavantajı, kaçanlar da olsa fark 6 olacak.
Geriye hiç yardım etmeyen Quaresma hücumda da aldığı her topu kaptırıyor. Carvalhal kendisini devre arasında çıkarında kızılca kıyamet kopuyor. İş hakaretler boyutlarına ulaşıyor.

BRAGA'YI NASIL ELEDİ?
Üstünde asıl en çok durulması gereken olay bundan sonra başlıyor. Quaresma kadro dışı bırakılmıyor. Ceza olarak sadece Ordu'ya götürülmüyor! Neden? Çünkü yöneticiler de, taraftar da "Quarasma oynamazsa biz Atletico Madrid'i nasıl eleriz?" diye düşünüyor. Kısa süre öncesindeki Braga maçı hiç akla getirilmiyor. İlk maçtaki büyük avantaja rağmen Quaresmalı Beşiktaş İnönü'de ecel terleri dökerek turu geçti. Risk alan rakibi karşısında az pozisyon buldu, gol atamadı. Futbol ciddiyet ister, disiplin ister. Öncelikle takım olacaksın. Zaten Beşiktaş'ın bol alternatifli ve önemli yeteneklere sahip geniş kadrosunun Galatasaray ile arasında 19 puan fark oluşmasının ana nedeni de takım olamamaktır.
Başta Beşiktaş olmak üzere tüm takım taraftarlarına bir mesaj vermek istiyorum. Yıldız oyunculara hayranlık duymanıza hiçbir itirazım yok. Ama sizlerin sınırsız sevgisine layık olmayanları da göz ardı etmeyin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA