Sel felaketine maruz kalan Ayamama Deresi bölgesinde bulunan Holıday Inn Oteli'nin sahibi Ali Bozatlı yakın aile dostumuzdur. Selden hemen sonra otoparkları dahil iki katının gördüğü zararı yerinde tespit etmiştim...
Manzara inanılmaz ve bir o kadar da korkunçtu... Ne mutlu ki, eski bir turizmci olan Bozatlı, çok kısa bir zamanda gördüğü zararı tamir ederek Holıday Inn'i İstanbul turizminin yeniden hizmetine açtı...İşte geçtiğimiz hafta sonu bu yeniden doğuşu kutladık hep beraber. Aynı bölgede işletmeleri bulunan Sabri Özel de Bozatlı'ya destek vermek için kutlamaya iştirak edenler arasındaydı. Özel'le sohbetimizde selden gördüğü zararın tarif edilemeyecek kadar büyük olduğunu öğrendim. Biraz da biz medya çalışanlarına kırgın olduğunu... Çok eskiden beri tanıdığım yakın dostumun ve hemşerimin bu halini görünce haliyle, "Hayırdır" diye sordum..."Bir dokun, bin ah işit" misali başladı dertlenmeye Sabri Ağabey; "Yanlış anlama ama Türk Medyası'na çok bozuğum. Sel nedeniyle bu bölgedeki işletmelerin gördüğü zarar kelimelerle anlatılamaz. Selin olduğu gün ve sonrasında yapılan haberler çok can yakıcıydı. Hiçbiriniz buradaki işletmecilerin yaşamış olduğu sıkıntıları düşünmediniz. Bu bölgede binlerce insanın ekmek yediğini ve selle birlikte o ekmeklerin de akıp gittiğini...Bizi zaten Allah vurmuştu, üstüne bir de yaptığınız haberlerle siz vurdunuz! Çoğunuz, 'Ayamama yıkılsın!' diyerek çığırtkanlık yaptınız. Bakın, selden sonra kendi gücüyle yeniden var olmaya çalışan bu otel hakkında bile, manşetlerinizden, 'Belediye yıkacak!' diye haber yaptınız...Sorumsuzca...Ne oldu şimdi? Yıkılacak dediğiniz otelde oturmuş güle oynaya kutlama yapıyoruz...Şu anda tüm odaları yüzde seksen doluluk oranıyla hizmet veriyor yabancılara. Tavrım sana değil elbette, Türk Medyası'nın insafsız ve vicdansız haberciliğine...Yanlış anlama...Tanıdığım en yakın medya çalışanlarından biri olduğun için de içimi sana döktüm kardeşce. Anlayacağın nazım sana geçti yani... Eh biz sizi çok idare ettik. Biraz da sen Türk medyası adına bizi idare et işte!"