Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Bu kadar çok sinirli adamla siyaset nasıl yapılır ki?

Herkes herkesle kavgalı, herkes her şeye sinirleniyor... Şu andaki düşünce ve siyaset hayatımızı tanımlamak isteseydiniz, siz de böyle bir cümle kurmaz mıydınız? Özellikle bizim meslektaşlarımız birbirleri ile didişmekten dünyaya ve olaylara bakacak zaman bulamıyorlar.
İktidar ve muhalefet ilişkilerindeki gerginliklere oldum olası alışığız...
Siyasetçilerin rakipleri ile onlar ancak öldükten sonra barıştıklarını da görmedik mi? TBMM önündeki cenaze törenlerinde kimlerin kimleri sonsuz yolculuğa uğurladıklarını hatırlayın.

Yıldırım'ın göndermesi
Yunanistan'dan dönerken Başbakan Binali Yıldırım'ın CHP'nin yürüyüşüyle ilgili olarak "Kılıçdaroğlu bize lazım, yolda kendini heder etmesin" demesi ne kadar hoş ve zarif bir göndermeydi...
Gerçekten de 70'li yaşlara dayanmış ve şimdiye kadar CHP'nin Genel Başkanı olarak partisine hiçbir seçim başarısı kazandırmamış olan Kılıçdaroğlu'nun, artık yapacak başka bir şey kalmadığı için kendisini yollara atması hakkında, bundan güzel bir değerlendirme yapılabilir miydi?

Bıyık meselesi
Mesela Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında sinirli sinirli konuşmalar yapacak yerde veya Ankara-İstanbul arasını yürüyerek almayı denemek yerine, Binali Yıldırım'ın üslubunu benimseyip mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bıyık tutkusuna takılsa olmaz mı? Artık Mısır'daki sağır sultan bile Cumhurbaşkanı'nın çevresindekilere "Mutlaka bıyık bırakın" dediğini duydu. Son olarak Huber'deki iftarda da davetli gazetecilerden bıyıklı olmayanlara aynı tavsiyeyi seslendirmiş.

Mesela bıyığını kesseydi
Uzun yıllar önce ben de bıyık bırakmak için üst dudağımın burnum ile arasında kalan bölümü iki gün tıraş etmemiştim.
Babam bunu görünce "Eğer toplumda farklı bir özelliğin ile temayüz etmek istiyorsan vücudundaki tüylerle değil bilginle bunu yapmayı denemelisin" demişti. Kılıçdaroğlu mesela böyle bir gönderme ile bıyık ve sakal meselesine girseydi hoş olmaz mıydı? Ya da "Madem Cumhurbaşkanı Erdoğan bıyığı savunuyor, o zaman ben de bıyığımı kesiyorum" deseydi Kılıçdaroğlu...
Ne dersiniz? Her şeyi çok ciddiye almıyor muyuz?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA