Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

'Kaavede' maç izleme sanatı

Benim gibi tüm yazlıkçılar, salı akşamı D Smart yayını olan kahvehane ve kafeteryalara doluştu. Herkes decoder'ını yanında taşımadığı için, Fenerbahçe'nin bu sezon oynayacağı ilk resmi maç olan Shakthar Donetsk karşılaşması tatilcilerden büyük ilgi gördü. Rövanşta kimin yüzü güler bilmem ama kahvehanesinde D Smart bulunduran işletmecilerin yüzünün şimdiden güldüğü kesin. Adamlar, bir sezonluk D Smart abonelik ücretini bir maçta çıkarttılar.
Benim maçı izlediğim Altınoluk'taki kafeterya, yan yana dizilen sandalyelerle maraton tribününe dönüştürülmüştü. İşletmenin sahibi, Alex imzalı formasını giymiş, eşine bir Fenerbahçe tişörtü giydirmiş, bununla da yetinmeyip iki aylık bebeğini sarı-lacivert zıbınla kucağına almıştı. Yani işletme, Fenerbahçe seyircisine sonsuz bir aile boyu güven duygusu veriyordu. Bu müthiş halkla ilişkiler hamlesi sonuç verdi. 250 sandalye doldu. Yetmedi, ayaktakiler için de yer ayrıldı. Sandalye 10, ayaktaki yerler beş liradan satıldı. Bir şişe su için bile ayrıca para alındı... Yani bizim minyatür Şükrü Saraçoğlu'nda sezonun seyirci ve hasılat rekoru kırıldı.
Bu tecrübe bana çok şey öğretti. Bu nedenle, rövanşı da kahvehanede izleyecek olanlara tavsiyelerim var:
Maç başlamadan en az yarım saat önce yerinizi garantileyin.
Kahve ocağından uzak bir yere oturun ki, ikide bir çay tepsisini burnunuza dayayıp 'Çay içer misin abi?' demesinler.
Mümkünse kapıdan uzak bir yere konuşlanın ki, maç yerine kahveye girip çıkanların poposunu izlemeyin.
Eğer sırt ve boyun ağrısı çekiyorsanız, lumbago, siyatik, boyun fıtığı, kireçlenme gibi bir rahatsızlığınız varsa; kahvedeki sütun ya da direğin arkasındaki koltuğu seçin. Maç heyecanıyla direğin bir sağına bir soluna eğilip bükülmek size pek çok fizik tedavi yönteminden daha iyi gelecektir.
Eğer benim gibi sigara içmeyenlerdenseniz; elinde, cebinde paket taşıyan ve ağzında emzik gibi sigara tutanların yanına asla oturmayın. Benim dört bir yanım tiryaki doluydu; üç kere yıkanan tişörtüm hâlâ sigara kokuyor. Bir de ciğerlerimin halini düşünün!
Yanınızdaki ile sakın maç muhabbetine girmeyin. Benim sağımda bir delikanlı vardı ki, çenesi bir türlü kapanmadı. Mübarek, Ahmet Çakar'ın ağız ishali olmuş hali... Bir de her pozisyonda dirseğiyle dürtüp dürtüp anlatmıyor muydu! Vallahi sırf onun yüzünden Shakthar'ı tutasım geldi!
Ben İstanbul'a dönüşte yine evimin konforunda maçlarımı izlemeye devam edeceğim. Peki ya bu imkanı bulamayanlar? Onlar yine çoluk çocuk, sigara dumanı ve alkol kokusu eşliğinde futbol tutkularını tatmin için bu işkenceye maruz kalmayı sürdürecekler.
Önümüz seçim... 'Tüm maçları TRT'de bedava izlettireceğim' diyen parti, en az üç puanı garantiler; benden söylemesi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA