Stand-up komedinin, Türkiye'de Cem Yılmaz'la başlaması, bu komedi türü için büyük şanssızlık aslında.
Cem Yılmaz, daha baştan çıtayı o kadar yükseğe koydu ki, kendisinden sonra sahneye çıkanların yaşam süresi hep kısa oldu. En ünlülerinden örnek verirsek; Beyazıt Öztürk, Yılmaz Erdoğan ve Ata Demirer'in bile stand-up kariyeri kısa sürdü.
Bir de "Yeni Cem Yılmaz" diye lanse edilen şanssız gençler var.
Yılmaz ile karşılaştırıldıkları için daha maçın birinci dakikasında golü yiyorlar!
Stand-up kültürünün gelişmemesindeki en büyük engel, yeni bir Cem Yılmaz arama hastalığıdır.
O yüzden her cumartesi BKM Mutfak'ta sahneye çıkan Hasan Can Kaya'dan 'O yeni bir Cem Yılmaz değil' diye bahsetmek isterim.
ESPRİLERİ ÖZGÜN
Kaya, daha önce bazı dizi ve TV programları için senaryolar yazmış ama galiba o, BKM'nin bile henüz farkına varamadığı büyük bir yetenek.
Elbette Kaya'nın daha zamana ve tecrübeye ihtiyacı var ve tekniğini, öykülerini anlatma sanatını geliştirmesi gerekiyor. Ama onun asıl gündeme gelmeye ve tanıtıma ihtiyacı var. Yoksa Kaya, sahnedeki esprileriyle herkesi kırıp geçiriyor. Şöyle söyleyeyim; komik oldukları iddia edilen '3 soğuk adam'dan çok ama çok daha komik.
Kaya'nın esprileri sağdan-soldan arak da değil, anlatırken yaşadığı heyecanı hissediyorsunuz. Belli bir sokak ve üniversite kültürüne sahip. Yaşadıklarından eğlenceli öyküler çıkarıyor. Beni asıl etkileyen ise Kaya'nın özgüveni oldu. Dikkat ettim; şovun önemli bir bölümü izleyicilerle atışmayla geçiyor. Bu bir şov; hem risk, hem de büyük bir zenginlik demek. Yani Kaya, her izlediğinizde yeni öyküler ve yeni espriler vâdeden bir komedyen.