Yaz aylarıyla birlikte terör olayları tırmanıyor. Acaba, perde arkasında uzlaşma amacıyla müzakere yürütülüyor mu? Böyle iddialar da mevcut. Nitekim Oslo süreci, kamuoyu için bir sürpriz olmuştu. Bunun yanı sıra, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Taraf'ta Neşe Düzel'e verdiği röportajda, Oslo'da bir metin üzerinde mutabakata varıldığını ama AK Parti hükümetinin bu protokolü reddettiğini, en azından karşı bir teklif sunmadığını belirtiyor ve 13 şehit verdiğimiz Silvan saldırısının (14 Temmuz 2011) sonradan gerçekleştiğini hatırlatıyor. O günler üzerindeki sis bulutu hâlâ kalkmadı. Murat Karayılan'ın da bahsettiği bu mutabakat, hangi unsurları kapsıyordu? 12 Haziran 2011 seçimlerine takaddüm eden günlerde "ateşkes devam etsin" diye acaba hükümet bir oyalama siyaseti mi gütmüştü? Bu yüzden mi seçim sonrası müzakereler kesildi? Ya da cevap verilecekti de, Silvan'daki ölümler mi süreci kesti? Silvan'ın, PKK'nın barındığı bir bölge olduğu bilinirken, neden askerlerimiz orada konakladı? Bir kasıt mı, yoksa basiretsizlik mi söz konusu? "Oslo mutabakat metni" diye medyaya sızan muhteva, mevcut anayasal düzen içinde kabul edilemeyecek nitelikteydi. O bilgiler, gerçeği mi yansıtıyordu; yoksa kara propaganda mıydı?
Velhasıl çözüm pek yakın görünmüyor; birçok sorunun cevabı yok. Bu karanlık içinde doğrusu değerlendirme yapmak da çok zor.