Kürtaj yasağında hükümet sert kayaya tosladı; geri adım attı. Gazetelere yansıdığı kadarıyla, ancak, 10 haftadan fazla gebelikler için kürtaj yasağı söz konusu olabilecek. Yani bir değişiklik yok. Öte yandan, gebelik testi yaptıran kadınların fişlendiği yönündeki haberler endişe yarattı. Sağlık Bakanlığı, tüm tıbbi laboratuarlara gönderilen bir genelgeyle, hamilelik testi yapanların sonuçlarının ve iletişim bilgilerinin kendilerine bildirilmesi istendiği iddialarını yalanladı. Oysa Haber Türk'te, Ali Tezel'in sütununda bu uygulama sebebiyle mağdur olan bir genç hanımın yakınmasını okuduk. Ali Tezel, Aile Hekimliği Yasası gereği, aile hekimlerinin ana-bebek ve çocuk sağlığını izleyebilmesi için bu yönteme başvurulduğu bilgisini veriyor. Çünkü aile hekimi, doğumdan sonra bebeğin takibini yapmak zorunda.
Niyet iyi ama, özellikle kürtaj tartışmalarıyla birlikte gelen fişleme haberleri, panik yarattı. Herkes şöyle düşünüyor: "Devlet ilk aşamadan itibaren gebe olup olmadığımızı öğrenecek; çocuk doğmadığı takdirde kürtaj yaptırdığımız ortaya çıkacak ve başımız derde girecek."
Her aile hekimi, kendi çevresindeki doğumları izlese ya da anneler doğumdan sonra şahsen hekime müracaat etseler daha yerinde olmaz mı?