F.Bahçe şampiyonluğu kaybederse bu maça çok üzülür. Ama maçı bu şekle getiren de İsmail Kartal'dı... 70 dakika futbol oynanmayan bir maç. Zaten 1 tane gol var, o da Eskişehir kaleci ve defansının birbiriyle konuşmamalarından geliyor. Aynı pozisyonu iki defa daha yaşadılar, gol olmadı. Eskişehir tuhaf tuhaf işler yapıyor. Ne defansta varlar ne hücumda...
Peki bu Eskişehirspor'a karşı Fenerbahçe ne yapıyor? Tesadüfen 1 gol atmışlar. Aslında atılan gol Eskişehir'in kendine attığı gol. Fenerli futbolcuların en ufak bir dahli yok. Sarı-lacivertliler biraz kımıldasa maçı 2-0'a 3-0'a getirecekler. Ama Volkan'a bakıyorsunuz dakika 55-60'ta vakit geçirmeye oynuyor. Bu vakit geçirme olayının Fenerbahçe'ye 2 tane dezavantajı oldu.
1- Eskişehir'in kendine gelmesini sağladı.
2- Hem Eskişehirli futbolcuları hem de seyirciyi tahrik etti. Yani seyirci "Bu adam sizle dalga geçiyor, siz hala uyuyorsunuza" getirerek baskı yapmaya başladı.
Bunları yapan Volkan 60'tan sonra 2 tane öyle top çıkardı ki maçın berabere bitmesini sağladı. Fenerbahçe'de "Şu futbolcu çok iyi" diyebileceğiniz bir kişi var, o da Volkan. Maç 1-0, her an her şey olabilir futbolda. Eğer Emre sakat değilse oyundan çıkmaz. Yapılan değişiklikler bile İsmail Kartal'ın maçı 1-0 bitireyim düşüncesinde olduğunu gösteriyordu. Yarın Fenerbahçe şampiyonluğu kaybederse bu maça çok üzülecek. Ama maçı bu şekle getiren Fenerbahçe açısından tek isim var: İsmail Kartal. Rahat alacağı maçı neredeyse 3 puan vererek kapatacaktı.
Bir hakemin maç içinde kararlarında istikrarlı olması lazım. Ama Abitoğlu, 90+2'de Emenike lehine bir faul çaldı. Bugün seyretsin bakalım. Eğer o faulü çalıyorsan 90 dakika boyunca Alves'le Bekir'in yaptıklarına faul çalmıyorsan o zaman adama "Pardon" derler. İşte bu tip kararlar yüzünden de hakemler küçük takımları büyük takımlar karşısında eziyorlar. Eğer Emenike'ye o faulü çalıyorsan, Bekir'le Alves'in en az 10 tane pozisyon var. Hatta bazılarına rahatlıkla penaltı çalarsın...