SUNUŞ
Atina'dan 2 bin 500 yıllık 'Tanrıların Tapınağı'nın eteklerindeki Irodion Antik tiyatroda romantizm rüzgarı doruktaydı o gece. Atina'lılar Irodion'a akmıştı adeta. 5 bin kişilik Herod Attikos tepelere kadar doluydu. Işıklar sönünce önce kemanların muhteşem nağmeleri yükseldi. Kemanlara piyano, kontrobas ve akordionlar katıldı. Arjantin tango müziğinin romantik havası Akropol eteklerini kaplarken derin yırtmaçlı kırmızı saten elbisesiyle uzun bacaklı genç bir kadın çıktı sahneye. Ardından da 1930'ladan fırlayıp gelmişcesine, siyah çizgili takım elbisesi ve siyah beyaz ayakkabılarıyla simsiyah saçlı yakışıklı bir Arjantinli. "Cafe de Los Maestros"un çaldığı muhteşem müziğin eşliğinde tango-show başladığı zaman, Antik tiyatroyu dolduranlar adeta büyülenmiş gibiydi. Her yaz Uluslararası Müzik Festivali'ne ev sahipliği yapan Irodion o gece yine Atina'ya damga vurdu. Irodion'da birçok özel gösteri izledim. "Cafe de los Maestros" belki de en özellerinden biriydi. Çünkü muhteşem tango nağmeleriyle Atina'ya romantik bir gece yaşatanların yaş ortalaması 85'di. Ustaların ustası 11 tangocu müzisyen düşmesinler diye, sahneye bir görevlinin koluna girerek çıktılar. Ama akordiyonları, kontroboasları, gitarları, kemanları ellerine alınca sanki 30'lu yaşlarına dönüverdiler. O gece 'Tanrıların Tapınağı' da tangolarının büyüsüyle Atina'lıları romatizme sürükleyen 85'lik müzisyenler gibiydi. Eteklerine inşa edilen ve uzay gemisine benzeyen müzeye meydan okuyordu sanki. "Ben daha görkemliyim" diye haykırıyordu adeta.
4 yıl önce bir bahar günü ayrıldım. Ayrılırken dolu dolu 10 yılı geride bırakıyordum. Neler yaşanmadı ki 1995 ve 2005 yılları arasında? Önce küçük bir kayalık için Türkiye ve Yunanistan savaşın eşiğinden döndü. Sonra PKK lideri Öcalan'ın Kenya'daki Yunan Büyükelçiliği'nde yakalanışıyla patlayan büyük krizi yaşadık. İlişkiler dibe vurdu. Öcalan krizi Türk-Yunan tarihinin dönüm noktalarından biri oldu. Daha sonra Yunan siyasetindeki tarihinde değişim başladı. Birkaç kez iki ülkeyi savaşın eşiğine sürükleyen Ege sorunları adeta donduruldu. Siyasi, ekonomik ve sosyal yakınlaşma süreci başladı. Kalıcı barış umutları doğdu. 2004'de Kıbrıs'da ilk kez çözüme çok yaklaştık. Rumlar adaya tümüyle hakim olma duygularını aşıp Annan Planı'na 'evet' deselerdi belki de barış yolu açılacaktı. Ama olmadı. Kıbrıs sorunu iki ülkeyi rehin almaya devam etti. Atina'da ayrıldığım zaman Yunanistan'ı değiştiren Simitis dönemi kapanmıştı. Yıllarca iktidar özlemiyle yanan Yeni Demokrasi Partisi sandıktan zaferle çıkmıştı. Yeni bir dönem başlıyordu. Yunanistan'ı AB'ye sokan Konstantin Karamanlis'in 47 yaşındaki yeğeni Başbakanlık koltuğundaydı. Ayrılışımdan 4 yıl sonra yeni Akropol Müzesi'nin görkemli olduğu kadar tartışmalı açılışı dolayıyla yeniden Atina'daydım. Birçok meslektaşımla buluşup konuştum. Farklı bir Yunanistan buldum. Ekonomi durmuş. Yunanlılar yolsuzluk skandallar içinde boğulmuş. Gençler işsiz ve umutsuz. Siyasi kavgalar şiddetlenmiş. Yeni bir terör örgütü korku salmaya başlamış. Siyasetçiler yorgun. Yunanistan'daki büyük değişim donmuş gibi geldi bana. Atina'da kaldığım günler içinde Yunanistan'ın son fotoğrafını çekmeye çalıştım. İlgiyle okuyacağınızı umuyorum.