Bize kampta eşlik eden Polat, neden geldiğini şöyle anlatıyor: "Babamın kafasında poşu, elinde de tokmağı taşla sarılmış baston vardı. Gözümün önünde teğmen o bastonu alıp taşlı bölümüyle babamı poşu giydiği için dövdü, kafasını yardı." Bir zamanlar köyünde evi, tarlası, bağı olan öğretmen Mehmet Kara ise, oldukça sert: "Hayatımız rahattı, fakirlikten değil inkar edildiğimiz için geldik. Bu süreçte Kürt kimliğinin tanınması şart. Benim gözümün önünde Kürtçe konuştuğu için Kürtleri öldürdüler. Bu bedeli hem Türkler, hem Kürtler ödemiştir. Başta açılımdan umutlanmıştım ama operasyon hızından hiçbir şey kaybetmedi. Hergün Türkiye'ye cenazeler gidiyor. Savaşan kesimler birbirini muhatap alırsa, o zaman umutlu olurum."