Türkiye ile Yunanistan arasındaki 2. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı'nın altyapısını oluşturmak üzere Atina'ya gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, uçakta Suriye politikası ve komşularla ilişkiler ekseninde çarpıcı açıklamalar yaptı. "Arap sokağını ve Suriye'nin
geleceğini kazandık, Esad ve Kılıçdaroğlu'nu kaybettik. Değerlendirince, iyi netice" diyen Davutoğlu, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Komşularla sıfır sorun dediniz, Suriye'de geldiğimiz nokta eleştiriliyor...
"Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi, vizelerin kaldırılması ve serbest ticaret anlaşması" temelini kurmamıza rağmen maalesef Suriye içindeki sıkıntılardan sorun çıktı. Yoksa sorun, bizim komşu ülkeler paradigmamızdan kaynaklanmadı.
Akçakale olayından sonra, "Suriye tarafı mesajı almıştır" dediniz. Ama Türkiye sınırına yine top mermileri düşüyor. Bunun arka planında ne var?
Misillemeler ve tezkere sonrası bazı top mermileri düştü. Ama bunlar, Tel Abyad'a yönelik saldırılardan sapmalar şeklinde. Onlara da gereken cevap verildi. O saldırıyı yapan mevziler susturuldu. Çatışmalar sürebilir. Ama Türkiye'nin kararlılığını gerek Suriye gerekse ilgili taraflar gördü. Gerilimin doğal sınırları içinde tutulması konusunda Türkiye'nin elinden geleni yaptığını herkes biliyor. Hiçbir zaman Suriye'deki krizin mutlak ve kalıcı bir tarafı olma niyetinde değiliz.
CHP yönetimi, "savaş istemiyoruz" diyor...
Sanki Hükümet savaş istiyormuş gibi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun beyanatları hem talihsiz hem de Türkiye'nin milli menfaatlerine darbe vuruyor. "Tezkereye hayır diyoruz, çünkü savaş istemiyoruz" dediğinizde, "tezkereye evet" diyenlerin savaş istediği imasında bulunuyorsunuz. Son derece sorumsuzca ve kendi ülkesini ihbar eden, yanlış kanaat uyandıran bir davranış. Hiçbir zaman savaş opsiyonu üzerinde durmadık. Ama 5 vatandaşımız bir başka ordunun saldırısı ile şehit edilmişse burada beklemek devlet olmanın gereğini yapmamak demektir.
İNSANİ YARDIM KORİDORU
Tampon bölge, uçuşa yasak bölge gündemde mi?
Suriyeli mültecilerin Suriye içinde rehabilite edilmesi, Suriye içinde insani yardım yapılması konusunda adım atılması lazım. Bu İnsani Koruma, İnsani Yardım Koridoru olabilir. Tampon bölgeye gitmeden de yapılabilecekler var.
Esad'ın siyasi ömrü ne kadar?
Ben, "aylar" diyorum. Ama uluslararası konjonktürdeki beklenmedik gelişmelerle tablo değişebilir.
NATO'nun beyanı ne anlam ifade ediyor?
İki husus önemlidir. 1- "NATO'nun güneydoğu sınırlarına yapılan ihlal" diyor. NATO bunu kendisine yapılan saldırı olarak algıladı. 2- NATO, "güvenliğin bölünemezliği" ilkesi diyor. Bu beyan, olmasını istemeyiz ama herhangi bir risk anında tüm tedbirlerin alınacağı anlamında. Bu, Suriye'ye müdahale anlamında alınan bir karar değil. Türkiye'nin dolayısıyla NATO'nun sınırlarının korunması anlamında.
Faruk el Şara ismini zikretmeniz epey yankı buldu...
Ben, "daimi olarak yetkiyi alsın" demedim. Sistemi bilen bir başka isim de seçimlere kadar geçiş hükümetini yönetebilir. Biz sistemin bütününü hedef almıyoruz. Şara ismini, bilindiği için zikrettik. Halkın kabul edeceği, bir başka isim de olabilir.
Suriye politikasında bilanço çıkardığınızda ne görüyorsunuz?
Arap Baharı sonrasında Mısır'ı, Tunus'u, Libya'yı, Suriye'nin geleceğini kazandık. Beşar Esad'ı ve Kılıçdaroğlu'nu kaybettik. Değerlendirince, iyi netice.