İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü'nün açıklamasında, ramazan ayı boyunca iftar ve sahur şeklinde olan beslenme tarzının, bayramın gelişiyle yerini 5-6 altı öğün beslenmeye bıraktığı hatırlatıldı. Tüketilecek geleneksel ağır şerbetli tatlılar ile yağlı yiyeceklerin, bir ay boyunca dinlenmiş olan vücutta sağlık problemleri yaşanmasına neden olabildiğine dikkat çekildi.
Bayramda sabah hafif bir kahvaltı ile güne başlanması, öğle yemeğinin az yağlı, düşük kalorili besinlerden seçilmesi, akşam yemeğinde ise az yağlı sebze yemeklerinin tercih edilmesi önerildi. Su alımının, en az 2 litre olması gerektiğine de işaret edildi. Bayram süresince aşırı yenen yağlı, şerbetli, yüksek kalorili besinlerin, özellikle kolesterol, şeker, tansiyon, mide rahatsızlığı gibi problemlere sahip kişilerde ciddi sorunlar yaratabildiğine değinilerek, bu tip rahatsızlığı olanların yemek seçimlerinde daha dikkatli olması gerektiği belirtildi.
Bayram ziyaretlerinden yürüyerek gidilebilecek mesafede olanlara, yürüyerek gitmenin öncelikli tercih edilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Ramazan boyunca çoğu kişide görülen hareketsizlik ve geç saatte yemek yemekten kaynaklı olan kabızlık probleminin, bayramda aşırı yağlı, çeşitli ve fazla yemekten kaynaklı olarak yerini ishale bırakabildiği, bu nedenle mümkün olduğu kadar yemek seçimlerine dikkat edilmesi gerektiğinin altı çizildi.
Mümkün olduğunca az miktarda tatlı tüketilmesi tavsiye edilirken, az sıklıkla tatlı tüketiminin, asit oluşumu ve dolayısıyla çürük riskini azalttığına değinildi.
Tatlı yendikten sonra yarım saatlik süreyi geçirmeden ağzın temizlenmesi gerektiği vurgulanarak, fırçalamanın ve ağzın çalkalanmasının mümkün olmadığı hallerde su içmenin, bir parça peynir yemenin veya şekersiz sakız çiğnemenin ağızda asit ortamını oluşmasını engelleyeceği ve nispeten dişleri çürüklere karşı koruyacağı kaydedildi.