Pratisyen Hekim İlkay Kılıçlar, 1 Mayıs 1996 tarihinde İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nde, sağlıklı bir kız bebek dünyaya getirdi. Ancak, doğum sırasında, belli bir tedavisi bulunmayan 'HELLP Sendorumu' geçiren İlkay Kılıçlar'a böbrek yetmezliği teşhisi konuldu.
KADAVRA NAKİL TUTMADI
11 yıl boyunca böbrek yetmezliği rahatsızlığı yaşayan İlkay Kılıçlar'a İzmir Ege Üniversitesi Hastanesi'nde 17 Eylül 2007 tarihinde kadavradan nakil yapıldı. Naklin ardından 4.5 ay gözetim altında tutulan Kılıçlar'ın vücudu nakledilen böbreği kabul etmedi. Bunun üzerine tekrar diyalize bağlanarak yaşamını sürdüren Kılıçlar, bugüne kadar yeni bir nakil için uygun organ bulunamadı. Kılıçlar, 8 yıl boyunca bir yandan uygun böbrek ararken bir yandan da PRA (+) değerlerinin düşmesini bekledi.
5 SAATLİK AMELİYAT YAPILDI
Bu sırada ise imdadına kız kardeşi Nilay Gökhan yetişti. Doktorlar Kılıçlar'ın PRA değerlerinin pozitif olmasının, nedeniyle ikinci bir naklin riskli olabileceğini bildirdi. Ancak, eczacı olan Nilay Gökhan yine de böbreğini ablası İlkay Kılıçlar'a vermeyi kabul etti. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi'nde 5 saat süren operasyonla Gökhan'ın alınan sol böbreği ablası İlkay Kılıçlar'a nakledildi. Kılıçlar, bir hafta hastanede kaldıktan sonra taburcu edildi. Vücudu kardeşinden nakledilen böbreği kabul eden Kılıçlar, yıllar sonra rahatlıkla sıvı tüketmenin keyfini çıkarmaya başladı. İlk naklin ardından tüm risklerine rağmen kardeşinin kendisine böbreğinin tekini vermeyi kabul etitğini belirten İlkay Kılıçlar, sözlerine şöyle devam etti: PRA değerlerim pozitif olduğu için son ana kadar bu kararı düşündük. 8 yıl sonunda nakil bize son çözüm gibi geldi. Doktorumuz operasyonun tüm risklerini anlatıp, zor bir ameliyat olacağını söyledi. Buna rağmen bu zor kararı verdik. Ve, kız kardeşim bana ikinci kez yaşama şansını verdi. Hakkını bir ömür boyu ödeyemem. Su içmek inanılmaz güzel bir duyguymuş. 8 yıl sonra zorunlu olarak günde 2,5 litre su içiyorum. İnanılmaz duygular içindeyim. Meyveyi çok severdim. Şimdi, korkudan bir şey olur diyerek, yemiyorum. Hastalığım sırasında 'Dilediğimce çay içebilsem' diyordum. Şimdi ise bir bardak çayı zor içiyorum. Hücrelerin öğrendiği şekilde beyinde bir şeyler öylece kalıyor. İnşallah ben de herkes gibi beslenmeye alışacağım."
"ESKİ GÜNLERİMİZE DÖNDÜK"
Ablasına hayat veren Nilay Gökhan, "Ablamın hep sağlıklı olup, beraber eski günlerimizdeki gibi olmasını çok istiyordum. Çok şükür artık eski günlerimize döndük. Tek böreğimle hiçbir sıkıntı olmadan eskisi gibi yaşayabiliyorum. Hiçbir sorunum yok. Çok büyük bir mutluluk duyuyorum. Böbreğimizin uymuş olması hastanede yaşadığım bütün acıların üstünü örttü" diye konuştu.