Onlar Türkiye'yi sarsan cinayetlerle gündeme geldiler. Polisten ve avukatlarından sonra ilk kez "Hayatboyu Eğitim Gelişim Derneği" Başkanı Adem Solak'a konuştular. Bilge köyü katliamının sanığı Şıh Mehmet ölen çocuklar ve imam için göz yaşı dökerken, Hrant Dink'in katili Ogün Samast futbol takımından atılmasaydı bugün cezaevinde olmayacağını, annesini öldüren üniversiteli Başak ise ilk kez kendisini cezaevinde özgür hissettiğini Solak'a anlattı.
GÖRÜŞÜP KİTAPLAŞTIRDI
Türkiye'yi sarsan ve gündeme oturan cinayetlerin failleriyle tutuklu bulundukları cezaevlerinde yüzyüze görüşen Hayatboyu Eğitim Gelişim Derneği Başkanı Adem Solak, yaptığı çalışmayı "Şiddeti Anlamak- Cezaevi Görüşmeleri" isimli bir kitapta topladı. Cezaevlerini "Doğal bir insan laboratuvarı" diye nitelendiren Solak, kitabı için Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan siyasi ya da sosyal içerikli 8 şiddet olayının sanıklarıyla görüştü. Solak'ın görüştüğü sanıklar arasında Bilge köyü katliamının sanıklarından Şıh Mehmet lakaplı Mehmet Çelebi, Ankara'da annesi Prof. Dr. Ayşe Olcay Tiryaki'yi boğazını keserek öldüren hukuk fakültesi öğrencisi Başak Aydıntuğ, Hrant Dink suikastinin faili Ogun Samast, Trabzon'da Rahip Santoro'yu öldüren O.A. ve PKK'nın eski liderlerinden Şemdin Sakık yer alıyor.
ADALET DUYGULARI RENCİDE EDİLMİŞ
Uzun yıllar cezaevlerinin iyileştirilmesiyle ilgili çalışmalar yapan Solak, cezaevlerindeki suçla mücadele ve suçluların ıslahı çalışmalarının aslında çok da sonuç vermediğini ileri sürerek şöyle konuştu: "Şıh Mehmet, Ogün Samast, O.A., Başak ve Şemdin Sakık ile görüşmelerimde de gördüm ki, uygulanan şiddet tesadüfen ya da kazara olmamış. Hepsinin ortak noktası, adalet duygularının rencide edilmiş olması. Bu yüzden mantık dengeleri bozulmuş, intikam alma hırsı, öc alma duygusu çok öne çıkmış ve bu noktaya gelmişler. Cinayet ve şiddet faillerinin ortak özelliklerinden birisi de, hepsinin geçmişinde yani çocukluğunda şiddet olması. Aile, okul, çevre ve hatta devletle ilişkilerinde şiddetle kuşatılmışlar. Kendilerini çaresiz bulup şiddete yöneldiklerini gördüm. Gelecek için de risk faktörü hala var. Çünkü onlara benzer onbinlerce çocuk ve genç için çözüm üretecek, şiddete yönelişten alıkoyacak birimler yok." Solak kitabında, yaptığı görüşmeleri tüm izlenimleriyle anlatıp, faillerin iç dünyalarına girerek, neyi niçin yaptıklarını sorguladı.