Bionerji uzmanları sağlık sistemine entegre olmayı bekliyor

Ülke çapında şifacı olarak tanınan bioenerji uzmanı Yusuf Sağlam, geleneksel tıp uygulamalarına destek olarak alternatif tıp birimlerinin oluşturulması için 2017 yılında 3 ayrı üniversiteye yetki verildiğini ancak bugüne kadar somut adım atılmadığını söyledi.
Şifacı Yusuf Sağlam, alternatif tıp alanında bioenerjinin önemli bir yeri olduğunu, Allah vergisi bu kabiliyetlere sahip kişilerin vakit geçirmeden sağlık sistemine entegre edilmesi gerektiğini söyledi. Piyasada ilgili ilgisiz kişilerin bioenerji uzmanı olarak dolaştığına dikkat çeken Sağlam, “İstismarcı kişilerin insanların umutları ile oynamaması için devletin bu kişileri belli test ve sınava tabi tutarak sertifaka ile kayıt altına alması isabet olacaktır. Şifacı olduğu tescil edilen bioenerji uzmanları da geleneksel tıpa destek unsuru olarak sağlık sistemine dahil edilmelidir” dedi.
Çin’de, Korede, İngiltere’de Amerika’da Tayland’da, Hindistan’da alternatif tıp uygulamalarının yasal statüde yaygın olarak hizmet verdiğine dikkat çeken Sağlam, “Bu yetenek bize Allah’ın verdiği bir lütuf ve insanların faydalanabileceği bir imkandır. Karaciğer yetmezliği, siroz, KOAH, yeni doğan çocuklardaki kalıtsal hastalıklar, kalp yetmezliği, bağırsak ülserleri ve epilepsi gibi pek çok hastalığın iyileşme süreçlerine katkısı sunabiliriz. Ülkemizde gelenekse tedavilerden sonuç alamayarak çaresiz kalan, şifa bulmak için dünyanın öbür ucuna giden insanlar var. El ele vererek şifa için çalışmak mümkün. Geleneksel tıp dışında alternatif tıp için yetki verilen üniversiteler bile bu konuda hiçbir çalışma yapmıyor. Aradığımızda muhatap bulamıyoruz” şeklinde konuştu.
Karar alındı, Resmi Gazete’de yayınlandı
Şifacılığın şakra açmak demek olmadığının altını çizen Sağlam, sözlerini şöyle tamamladı:
“14 Mayıs 2017 Mayıs tarihinde resmi gazetede yayınlanan kararname ile Türkiye’de bioenerji ve alternatif tıpçıların araştırma, geliştirme ve süreçlerine dahil edilmeleri yönünde 3 üniversiteye yetki verildi. Ancak bugüne kadar hiçbir gelişme kaydedilmedi. Demek ki bunu istemeyen, işine gelmeyenler var. Şifa bulamadığı için organ nakli olan ve sağlığına kavuşmak için yüzbinlerle ifade edilecek tutarda masraf edenler var. Alternatif tıpçı, şifacı olarak bu insanlara yardım edebilmek için bir kurum ya da resmi sertifika ile kendi yerimizi açarak hizmet vermek istiyoruz. Bu sistem gerçekleşirse piyasada gezen istismarcıların önü alınır, alternatif tıp için yurt dışına giden hastalara Türkiye’de imkan sağlanır, sağlık turizmine destek olarak ülke ekonomimize de katkı sunmuş oluruz.”