Giriş Tarihi: 27.12.2012

Engellilerin 'Melek Anne'si

Engellilerin ’Melek Anne’si

Antalya'da eczacılıktan emekli olduktan sonra görme engelli arkadaşına verdiği sözü tutan Hülya Bostanoğlu 50'sinden sonra konservatuvar okudu ve engellilerin 'Melek Anne'si oldu

Hani deriz ya hep asıl engel zihinlerdedir diye. Bu çok doğru bir söz. Ben de engelli sözünü hiç sevmem, genelde engellenen diye adlandırırım bu kişileri. Çünkü onlar gerçek özürlerinin dışında her şeyi yapabiliyorlar. El işi yapmaktan, şarkı söylemeye hatta enstrüman çalmaya kadar… Sağlıklı insanlardan farkları var elbette. O da hayata karşı fazla fazla gösterdikleri azimleri… Ama onlar hayatta hep engellenen taraf oluyor. Çünkü yollar, tuvaletler, kaldırımlar, bankamatikler, parklar, toplu taşıma araçları, genelde onlar düşünülmeden tasarlanıyor. Ailesinde engelli hiç kimse yokken, onların gözüyle bakabilen, ellerinden tutan çok az insan var. Bunlardan biri de Hülya Bostanoğlu. Asıl mesleği eczacı ancak müzik tutkusu nedeniyle 50 yaşından sonra konservatuvar okumuş. Bunun sebebi görme özürlü olduğu için konservatuvara girmesi engellenen bir arkadaşı… Hülya Hanım, bu arkadaşına bir söz vermiş ve o sözü tam manasıyla yerine getiriyor. Çünkü o yaptığı tüm işlerle onların gözü, kulağı, sesi, eli, ayağı oluyor. Engellilerin 'Melek Annne' diye adlandırdıkları Hülya Bostanoğlu'nun sayesinde açılan Antalya Engelliler Sanat Evi'nde kuş cıvıltıları gibi neşe dolu sesler yükseliyor. Burada engeller unutularak şarkılar, türküler söyleniyor, el sanatları yapılıyor, rehabilite eden sohbetler, kahkahalar yaşanıyor. Onlar engelli değil. Onları göremeyen, kulak ardı eden her kimse, asıl engelli odur. Hülya Bostanoğlu ile sohbetimiz sırasında, yürüme engelli Hasan Sarıkaya ile de konuşma fırsatı yakaladım. Bana kentteki sıkıntılarını anlattı… Tramvay tam engelliler için yapılmış ama komik olan tramvaya giden yoldaki rampanın yüksekliği, bu yüzden yardım almadan asla tramvayı kullanamıyorlar. Engelli maaşı çekmek istiyorlar ama bankamatiğe çıkan rampa yine kullanıma elverişli değil. Antalya'da engelliler dışarı çıkınca su veya çay içmekten çekiniyorlar çünkü engelli tuvaleti yok denecek kadar az… Yani engelliler rahat rahat tuvalete dahi giremiyorlar, diğer sıkıntıları siz düşünün…
MÜZİK AŞKI

Hülya Bostanoğlu, 1973 yılında Ankara Eczacılık Fakültesi'nden mezun olmuş ancak çocukluktan bu yana aklında hep müzik varmış. Bu sevgisi aileden geliyormuş: "Çocukluğumdan beri hayatımda hep müzik vardır. Lisede eğitim görürken bu merakımı bilen öğretmenim beni körler korosuna yönlendirdi. Benim gibi konservatuvara gitmek isteyen, müzik konusunda çok yetenekli görme engelli bir arkadaşım vardı. O yeteneğine rağmen sırf görmediği için konservatuvara girmeye hak kazanamadı. Bu durum benim içimi o kadar acıttı ki 'Ben bir gün senin yerine okuyacağım ve engelli arkadaşlarla bilgimi paylaşacağım' demiştim o söz hep aklımdaydı. Daha sonra eczanede çok yoruldum. Eczaneme ara vererek konservatuvara başladım."
ARKADAŞINA SÖZÜNÜ TUTTU

50 yaşından sonra Antalya'da konservatuvar eğitimi alan Hülya Bastanoğlu, arkadaşına verdiği sözü fazlasıyla yerine getirmiş: "Antalya'da engellilerle birlikte bir yola çıktım. Ev ziyaretlerine başladım. Arkadaşımın o yaşadığı sıkıntıyı hep yüreğimde hissettim. Ailemde engelli olup olmadığını sorup duruyorlardı. Çok şükür yok ama ben o zor hayatları hep yüreğimde hissettim, o hayatları nasıl kolaylaştırır nasıl renklendiririm diye düşündüm. İlla öyle olmanız gerekmiyor. Yürekle, inanarak, severek çıkarsanız bu yolculuğa onların hiçbir engeli kalmaz hayatta."
BURADA ÖZGÜRÜZ
Engellilere evlerine tek tek ziyaret ederek ulaşmış Hülya Hanım. Önce derneklere üye olmuş, buralarda yeterince özgür olamadıklarını hissetmiş. 1 yıl önce de Antalya Engelli Sanat Evi'ni kurmuş. Çok ciddi yetenekleri olan ama bunları fırsat verilip değerlendiremeyen engelliler, Antalya Engelli Sanat Evi'nde çok özgür hareket ediyor. İsteyen el işi yapıyor, isteyen şarkı söylüyor. Dolayısıyla hayata daha mutlu bakıyor: "Evimizde çok mutluyuz her gün sanatın bir dalı paylaşılıyor gönüllülük esasına dayalı çalışıyoruz. Bütün öğretmenlerimiz de gönüllü."