Nakilde iyiyiz bağışta kötü

Organ ve doku naklinde adını dünyaya duyuran Antalya'da organ bağışı konusunda büyük sıkıntılar yaşanıyor. Vatandaşlar yanlış inanışlar ve boşvermişlik nedeniyle organ bağışında bulunmayı kabul etmezken, yapılan bağışların çoğunluğu da genelde akrabalar arasında gerçekleşiyor.
4 KİŞİDEN SADECE 1'İ
Konuya ilgili açıklama yapan Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Arif Kapuağası, Türkiye'nin canlıdan nakillerde dünya birincisi, kadavrada ise durumun tam tersi olduğunu söyledi. Kapuağası, Avrupa ülkelerinde beyin ölümü gerçekleşen her 100 kişiden 85'inin ailesinin donör olmayı kabul ettiğini, Türkiye'de ise her 100 kişiden sadece 25'inin organlarının bağışlandığını kaydetti. Antalya ve Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi'nin 2012 yılı verilerine göre geçen yıl bölgede yaşanan olaylarda 181 beyin ölümü vakası gerçekleşti. Beyin ölümü gerçekleşenlerin sadece 45'inin yakınları organ bağışında bulunmayı kabul ederken 136 aile organ nakli için "hayır" dedi. 181 beyin ölümünün 104'ü Antalya'da gerçekleşirken 31 aile donör olmayı kabul etti. Isparta'da 22 beyin ölümüne karşılık 9 donör, Burdur'da yaşanan 9 vakaya karşın 1 donör bulunabildi.
SIFIR BAĞIŞLI HASTANE
2012 yılı içerisinde bölgede en fazla beyin ölümü gerçekleşen ilk 10 hastane arasında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi, hastanede gerçekleşen 25 beyin ölümünden 9'unun ailesini donör olması için ikna etmeyi başardı. Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi 21 vakadan 6'sını, Isparta Devlet Hastanesi de 10 beyin ölümü vakasından 7'sinin ailelerini ikna edebildi. Antalya Atatürk Devlet Hastanesi'nde ise 7 beyin ölümü gerçekleşirken hiçbir hasta yakını organ nakli konusunda ikna edilemedi.
RET NEDENLERİ
Vatandaşların organ bağışına hayır demelerinin nedenlerini rapor haline getiren Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Organ Nakil Koordinatörü Hatice Yeniçerioğlu, çalışmasında toplumsal inanışlar kadar sağlık çalışanlarının tutum ve davranışlarıyla birlikte hastanelerin fiziki şartlarının da kadavradan yapılan nakil sayılarının düşüklüğünde etkili olduğunu söyledi. Organ bağışının ret nedenlerini sıralayan Yeniçerioğlu, şunları söyledi: "Beyin ölümü kavramının anlaşılmaması, vücut bütünlüğünün bozulacağı endişesi, toplumdaki genel güvensizlik, olumsuz haberler, hastane personeline ve sağlık sistemine tepki, ölüm şokunun atlatılamaması, bağışın dinimizce uygun olmadığı düşüncesi, 'Etrafa ne deriz?' gibi sosyal problemler organ bağışının önünde duran başlıca nedenlerdir" dedi.
DİNİ GEREKÇELER
Dini açıdan organ nakli hakkında açıklamalarda bulunan Yrd. Doç. Dr. Abdullah Durmuş ise, organ bağışının kesinlikle günah olmadığına, okul veya cami yaptırmak gibi devam eden sevaplardan sayılacağına dikkat çekti.