Mustafa NOYAN: Ancak bu kadar...

Takımın omurgasını oluşturan Tita, Emre Güngör sakat, Murat Duruer, Mehmet Sedef ve Pedro kart cezalısı, İsaac ile İbrahim Dağaşan sakatlıktan yeni çıktıkları için yedek kulübesinde… İyi ki o ikisi sakatlıktan çıkmış da yedek kulübesinde.. Aksi halde Şifo İstanbul'a getirecek oyun- cu bulamayacaktı.
Zaten bu maça gelirken 18. adamı denkleştirememişti.
Bu şartlar altında Antalyaspor'dan daha fazlasını beklemek iyimserlik olurdu.
Bunun sonucu olarak da daha maçın başında büyük baskı yedi. Oysa sahada adının dışında büyük bir rakip yoktu. Antalyaspor maça her zaman olduğu gibi daha soğukkanlı çıkabilse haftalardır gol atamayan Burak Yılmaz'ı yine kahraman yapacak golü yemezdi.
İlk yirmi dakika biraz baskı yiyen kırmızı beyazlılar daha sonra az da olsa maçta dengeyi sağlamaya başladı. Oyunu rakip alana yıkamasa da biraz daha orta saha mücadelesi haline sokmayı başardı.
Antalyaspor'un ilk yarı boyunca Galatasaray kalesine tek şutu yoktu. Sadece Mehmet Eren'in öyle bir vuruşu oldu ki kaleyi karşıdan görerek yaptığı vuruş sağ kanattan taca çıktı.
Galatasaray da Antalyaspor kalesinde etkili olamadı. Sadece sahanın en iyisi olan Sabri'nin uzaktan şutunu Hakan'ın aynı güzellikte kornere çelişi vardı.
Antalyaspor ikinci yarıya daha cesur bir hava içinde çıktı. Ya devre arasındaki Şifo'nun konuşmaları ya da yenik durumda olmanın verdiği "Zaten kaybedecek neyimiz var." havasıyla oyunda dengeyi kurmaya başladı.
Bunun verdiği özgüvenle de ikinci golü yedi. Şifo ilk yarıda varlığı ile yokluğu belli olmayan Diarra'nın yerine İsaac'ı alarak etkili olmayı düşündü. Oyundan alınan Diarra'nın yerinde Galatasaray'ın flaş transferi Drogba da olsa istediği topları alamadığı sürece bir şey yapması zaten düşünülemezdi.
Antalyaspor için bu dar kadro ile bu maçtan puan çıkarmak zaten büyük sürpriz olurdu. Lig'in ilk yarısında topladığı puanlarla büyük çıkış ve sükse yapan Medical Park Antalyaspor için çıta zaten kendiliğinden yükselmişti. Oysa bu çıkışın sürdürülmesi çok da pahalı ve ekonomik açıdan ağır olmayabilirdi.
Ancak sıkı para politikası nedeniyle ara transferde sadece Mehmet Sedef'in alınması yeterli olmadı. Bu günlerin geleceğini, bu zor maratonda sakatlık ve cezaların olacağını defalarca ben de dile getirdim.
Oysa bu takıma bir stoper bir de orta sahaya adam alınsa Antalyaspor dünkü kadro sıkıntısını çekmez, belki de sonuç daha farklı olurdu. "Vermeyince mabut neylesin Mahmut" atasözündeki gibi Özdilek'in de yapacak bir şeyi yoktu.
Kayseri'ye 15, Galatasaray maçına 17 kişi ile gidebileceğini o çok önceden tahmin ediyordu. Takımın lig lideri olabileceği maçlar öncesinde bile şehirde yaprak kımıldamamış, maçlara 2 binden fazla biletli seyirci zor gelmişti. Kupa'da şansını mucizelere bırakan Antalyaspor'u Lig'de de zorlu maçlar bekliyor…